AŞINMIŞ SOKAKLAR;
Günlerce taşlarını aşındırdığım
Dar bir sokaktaydı Tahtaları aşınmış kafesli o pencere Dağlar yaran mecnun Bağrını parçalayan Kerem Birde ben Beklerdik senelerce Bakmaya doyamadığım Aslımıydı Leylamıydı yoksa söyle Yalvarırım tanrıma her gece Medet umarım yastıklardan Suç ortağım olurdu o sıcak yatak Başı öne düşük bir delikanlı geçerdi sokaktan Ayrı kalmadığım zaman dostlardan Sorarlardı O zaman sessiz ve kuru yaşlardan Selim misali söylenirdik " sabret gönül bu hasrette biter " Azmı düşünmemiştim kendimi köprüden atmayı Hala hatırlarım taşıdığım ekmek pıçağını Köşe başında beklerken birde dost edinmiştim. İhtiyar kestaneci Tüm dertlerimi söylemiştimde Geçer bunlar evlat demişti Gülmüştüm Ağlıyarak Olmaz diye yakınmıştım. Taki... O kara gözlüm O beyaz gülüşlüm O uğruna pis yağlı kafesi öptuğum O uğruna Keremle Mecnunu öldürdüğüm Beni bırakıp Kafesten kaçtığın gün. M.Z.S. 1987 |
O kara gözlüm
O beyaz gülüşlüm
O uğruna pis yağlı kafesi öptuğum
O uğruna Keremle Mecnunu öldürdüğüm
Beni bırakıp
Kafesten kaçtığın gün."
Şair çok üzülmüş galiba.
Tebrik ve sealmlarımla.