BENİ TANIMAZSINI!
BENİ TANIMAZSINI!
Siz beni aramayın sormayın sevmeyin isterseniz daldan dala vurun! Yeter ki siz hep bahar da yaşayın! Siz gülerken duymuyorum ağlarken size eşlik ediyorum daha çok saklı göz yaşlarım var! Ben alışkınım gelin misali hem ağlar hem giderim! Ben baharı hiç görmedim kışı iyi tanırım! Sel afat bana vız gelir yokluğa alışkınım dilenirsem bile sana ulaşmaz adını vermem makamın sarsılmaz! Sen hekim ol kaymakam vali ol! Üretirsin bir yer yapar bir yer yıkarsın! Ben ne ağlatırım ne de incitirim! Senin rakibin vardır yarış yaparsın! Ben nota makam bilmem kabuğum hassas her ses bana ulaşır tenim ince ışık ve soğuk sızar acını senden önce his eder ağlarım! Unutmadım beraber çok yedik içtik aynı evi yatağı paylaştık ev sahibimiz bir altındı ama möhür yardımcısına geçmişti yardımcısı bakır bil değildi ev sahibi benim diyerek bizi kovardı ahır da yemlik de az yatırmadı! Halkın bireylere koyduğu lakap çoğu kez takım elbise gibi yakışır bakıra da koymuş oldukları lakap tamda yakışmıştı! Sen benim gibi öksüz kalmadın alıngan ve hassas değildin alınmadın bir hayli yol aldın kıskanmadım! Hatırlar mısın sabahın üçünde salyangoz toplamaya gittim sen uyurdun kazandığım ilk parayla bir kitap aldım adı Karşıyaka da ki cennetti yazarını unuttum yaşça benden büyüktün el koydun! Belik de ilk yenilgimdi! Ama olsun ben karlı çıktım diğer kitaplarını da ben okudum hırsızlık yaptım! Aynı kitapları okuduk aynı gıdayı aldık beraber kavgalara karıştık Kinin yüzünde küs olduğuna ben de konuşmazdım ama bizleri farklı kılan ne neden ayrı hamur tadı gerçi yer damar damar insan kısım kısım misali! Hangimize dokunduğunu ve zehirlediğini bilmiyorum belki de diğer hamurlara göre daha uygun piştik! Bilirim bilerek kimseyi incitmeyiz ama kaş yapayım derken göz çıkıyor,asırlardır bir çok topluluğa ve insanlara gölgelik yapmış barındırmış şemsiye ve kalkan olmuş soylu çınarın görevi buydu ama aşı bozuyor bozmasaydı aynı kan gurubunu taşırdık bugünün gıdası havası suyu dünden farklı renkten renge sokuyor ne kadar dayanabilirsin ki! Ben sadece izliyorum kim ne emiyor nasıl zehirleniyor? Aciz ve pişman değilim şikayetçi hiç değilim eninde sonun da aynı yere gideceğiz hepimizin iç ve dış çamaşırları ipe dizilecek! Senin alim oluşun sözlerinin dinlenmesi etrafına karınca birikmesi olup biten uzaktan izlemen veya umursamayışın mevki makam sahibi sandalyeyi koltuğa çevirmendir! Bilmiyorum! Benim her ağlayana eşlik etmem acıları his etmem uzun devreyle giden hız yapar uzun yol alır ve yalnız kalır misali ömür dediğin bir top kumaşa benzer herkesin makası kendi elinde kimi başkasını giydirir ki de toz kondurmaz! Benim söylemem ne isyan ne de teslim olmadır tüm çamaşırlarımı şimdi den ipe dizmemdir! Bir de şunu bilirim alacaklı uzak köy de yaşasa bile gelir kapı komşun olur verecekli ise diyara göçer ondandır kopuşun! Aşur ŞAHİN 20.04.2012 |
Tebrikler
Selam Saygı Sevgi Sabır ve Dua ile
A.E.O