FETRET DEVRİFetret devri bu devir, Müslüman çok, Mümin az. Kalp evleri harabe, çığ düşmüş, çalmış ayaz. Din adamı cebinin adamı olmuş çıkmış; Yaptığı ibadete, ücret yetmez, ister kaz. İbadethane ile çalgı evi karışmış; İlahi söyler zurna, tasavvufta çalar saz. Siyasiler figüran biçilen rolü oynar; Rakipleri soğuk kış, kendileri bahar, yaz. Müteahhitle, mafya el ele ihalede; Çıkar sağlayanlara ikram ediyor kiraz. Peygamber ocağında, ebucehil karpuzu; Bitmiş, iman ehline, hışımla eder garaz. Amirler yetkisini torpil için kullanır; Memur iş görüyorken, git, gel yapar, eder naz. Hukuk, güçlüden yana adaleti dağıtır; Zenginin toprağından ilk önce geçer ifraz. Basın hep yanardöner, reklâm rantı peşinde; İşine geldiğince, ortalığa verir gaz. Öğretmen ve öğrenci birbirinin cellâdı; Dershanelerde belki! Dıştan severler biraz. Anneler kızlarından, kız anneden müşteki; Oğul yaşlı babaya bağırır avaz avaz! Gariban köylü bile, kabağa aşı yapar; Karpuz çok döksün diye; inancı etmez ikaz. Çoğunluk keser gibi, hep kendine çalışır; Şahsi rahatı için, Rabbine eder niyaz. Velhasıl görünenle, görünmeyen bambaşka; Madden güçlü bedeni, manen kaplamış maraz. Hayrı, şerri yaratan elbette yüce Allah; (c.c.) Ama isteyen, kulu “O” şerlerden almaz haz. Garibi doğru dersin, fetret devri bu devir; Önce kusurunu gör, kendine eyle vaaz. Gücün yettiği kadar, kötülüğe ol pervaz; Seherlerde dua et, gece kılıver Namaz… Salih Yıldız…17.04.2012 . |