Başımı Vur Taş'a Geldim!
Elest’teki sözüm üzre,
Ol âlemden, dış’a geldim Teni, rûhu, canı, nezre; Muhabbet’le, koş’a geldim! Nütfe iken, canla dolup, Belli zaman, mihmân kalıp, Gün dolunca, yolun bulup; Bir şevkâtli, döş’e geldim! Gözlenirmiş meğer yolum, Sekiz kurban, sekiz dalım! Ebeveyn’de, şükür, çalım; Şâd eyledim, hoş’a geldim! Anlaşılmaz dilleri var, Bir acaip hâlleri var, Is’sı diken, Gülleri var; Vurup, bağrım, deş’e geldim! "Ben"i bildim, doldum "ben"le, Rûhum, kavga eder tenle! Nefis, fitne sokar gönle; Çoğu zaman, tuş’a geldim! İsterim ki, uyam canla, Gönderdiği ol hak dinle, O’nu bilip, olup O’nla; Doldum, taştım, coş’a geldim! Seksen idi miladî yıl, Zûlüm ile savruldu il! Gülistânda kavruldu Gül; Şol bir katı kış’a geldim! Bağ perişân, bağban zâlim, Budayûben yaprak, dalım, Dâr’a çekti, dokuz Gül’üm; Çeşmim pınar, yaş’a geldim! Şehîd, Gazi, madur, yetim, Kerpetenle söker etim, Marmariste ressam(!) kötüm; Kanlar döktü, faş’a geldim! ABD’den, emir aldı, Toplumuma nifâk saldı, Kanlarımız, tahta yoldu! Kebâp oldum, şiş’e geldim! Hebâ etti, beşbin canı, Ne dini var, ne imânı! Karıştırdı, sap, samanı; Dinledikçe, şaş’a geldim! Bir gün dinsiz, bir gün hoca! Lâf ederdi, koca koca! Benzetirdi bulamaca; Çok yanıldım, düş’e geldim! Bunda, türlü oyun vardı, Sanmayın ki, Millet gördü! Kimi korkak, kimi kördü; Susamadım, fiş’e geldim! Yurdum, kara zindân etti, Kendi, zevkin zevke kattı, Küllüğümde, keyfe öttü; Horoz oldu, şaş’a geldim! Dört yılda vurgunun vurdu, Paha ağır, yükün sardı! Marmaris’e Saray kurdu; Başımı vur, taş’a geldim! Ozan İlo, gel uzatma, Diyorlar ki; "Lâf, söz atma, Herkes bilir, açık etme!" Ben de; Aman vışş’a geldim! 19.10.2007/03.40 |