SEVDALI KİTAPLARINŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Henüz lise öğrencisi abimin dolaptaki kitaplarının yasak olduğunu söyleyerek babamı teleşa verirler. Bunun üzerine babam başta olmak üzere aile büyükleri toplanır. Ankara’dan Üniversite okumuş yeğenlerini çağırtır. Yeğenleri Üniversite okudukları için onların bilgisine danışır. Ve sonunda yasak olmayan kitapları yasak ilan ederler. Babam da küçücük şirin bir kasabada tanınan biri olduğundan itibarı sarsılmaın diye kitapları yakmaya karar verir. Hayatında çok güzel bir yolculuğa çıkmış aydılık yüzlü gencin dünyasını düşünmeksizin kitapları evin bahçesine dökülerek yakılır. Alevler arasından iki kitap kurtararak oğluna teselli olur annesi. İçi yanar annesinin. Çünkü karar verenlerin arasında değildir. Bir ömür oğlunun yüzüne nasıl bakacak sonra. Okuma yazmayı bilmeyen annesi çocuğunu ruhunu hisseder ve desteğini esigemez. Yıllarca konusu olur. Annenin o mücadelesi ve Üniversite okumuş, büyük şehir görmüş yeğenlerin cehaleti yüz karası olarak ailede zihinlere damgasını vurur. Yakılan kitapların ardından yeniler alınmaya devam eder. O genç lise öğrencisinin evdeki küçük kardeşleri kitap okumaya başlarlar. Kitap okuma alışkanlığını böyle kazandım. Bilinç altıma böyle işlendi. Yaralandım. Yıllarca o yarayı içimde taşıdım bir vahşet olarak. Çok yıllar sonra da Sivas’ta yakılan 35 insanımızla bir daha anladım ki bu ülke ve aileler gerçek insanı barındırmıyor.
Yakılan kitaplar ilk okul beşinci sınıf öğrencisiyken şahit olduğum gerçek bir olaydır.
Ne çok gezdi
Rutubet kokulu Küflenmiş duvarlarının karanlık bodrumlarında Kuytu köşelerinde dolapların Çuvallar dolusu sırtlarında ; çocukların Yağmurlu bir sonbaharda Kamyonlar arkasında Sevdalı kitapların Heyetler toplandı kitaplar yasak diye Liseli gencin dünyası Görülmez oldu Ölüm fermanı kararınız Sevdalı kitapların Tek katlı beyaz boyalı evin arka bahçesinde Nemli çimlere dökülmüş Gecenin sonsuz karanlığında Yıldızlar ve ay şahit Alevler arasında kül olup savrulan Sevdalı kitapların Seyrettiler; ayakta dikililerek Gökyüzüne yükselen kırmızı alevleri Dayı, yeğen ve en büyük ağabeyi “Başın belaya girecekti dayı” Önemli bir iş başardılar Sevdalı kitapların Sormadılar sahibine Düşünmediler hiç Damarlarında kan gölü ananın Işık oldu yayıldı, yanan kitaplar arasından “Gorki’nin Ana “sını ve “Neşeli Günler “i kurtardı. Sevdalı kitapların Göz yaşı yetmez oldu bu kalleşliğe Yüreğine oturdu yıllarca… Yakanlar diplomalı cahiller Aklı yetmeyenler Haddini bilmez körler Yanan kitaplar oldu Dost düşman belli oldu Sevdalı Kitapların |