Nerde sandal var,umut adına bir bahar!Anladım ki artık Senin geleceğin ve hatta nedenlere ineceğin Saikleriyle yüzleşip, hiddete ödün vermeyip, nefsini düşüneceğin Hesabın her halinde gözyaşlarınla arınmak için gayret edeceğin çok zor görünüyor İnsan önce düşünmeli Sonra kal etmeye, aklın ve izanın muvazenesinde Kalbi hassasiyetin latifliğinde, kırıp dökmekten vazğeçmeli Nedamet duymamak için tefekkür etmeli, kalp kırmanın çare olmadığını alamalı Heves ve his aklı kör eder Edep ve sabır hali terbiye eyler, kanaat ne müthiş değer Gitmeden, göçmeyi nasıl içimizde barındıracağız, umutları nefs için mi kurutacağız Nederler kaygısından ne vakit kurtulupta, keşkelere bulaşmadan gülmeyi başaracağız Evet, sefillik ve rezillik benim Ve hatta pişkinlik ve aymazlık vazgeçmek istemediğim Ne kadar acziyet ve zan varsa tutunduğum kıymetlim dersem, inanırmısın Yoksa hala dedeğim dedik zehabıyla mı yaşayacaksın, esir etmek için durmayacaksın Rıhtımlar bomboş, martılar sarhoş Dalgaya ilişen nazarım ne kadar muzdarip ve nahoş Nerde huzur bulacağım, yalnızlık limanlarında göçmeye mi adanacağım Yoksa uykuya hasret bir zavallı gibi ağlamaya mı kanacağım, bankta mı sabahlayacağım Vican neden bu kadar sessiz ve çaresiz Kalp burkulurken, nefesin takati çekilirken, lahza alay ederken İradem bizar halde inlerken, aklım ruhuma seslenirken, ümitler sefilleşirken Hangi yüzle el açıp ruhumun sahibine iltica etmeye cüret edip, müddete erişeceğim Her unutmak çabası, çarersizlik sancısıdır Meğerse mazi bazen ne kadar karanlık ve nahoş sayfaların figanıdır Hangi yokluğa itiraz etmeliyim, içimi kemiren asiliği nasıl edebe adayıp arınmalıyım Vurgun adına kimden davacıyım, masum niyetimi harap eden nefesten artık çok uzaktayım Mustafa CİLASUN |