Vatan !VATAN! Gurbet eller, içimize sinmiyor. Her yere vatanım, sılam denmiyor. Kalbinin attığı toprakmış vatan. Sanki kırık gibi kolun, kanadın. Kapansam kabrine şanlı ecdadın. Koynunda yattığı toprakmış vatan. Can dayanmaz evlâtların derdine. «Ana» diye ufukların ardına Bakıp ah ettiği toprakmış vatan. Doğudan, batıya sel gibi akıp, Tarihin uğruna türküler yakıp, Destan söylettiği toprakmış vatan. Balı bile yenmez oldu yabanın, Kaygıdan âzâde bir tas çorbanın, Kaynayıp tüttüğü toprakmış vatan. Bir endam ki, bülbüllerde hafakan, Her hâliyle bizden olan, dost kokan Güllerin bittiği toprakmış vatan. Zirvelere kartal gibi konarak, Horasanlı erenlerin yanarak Aşkla arıttığı toprakmış vatan. Yüzlerinde güneş o civanların, Kubbelerin, çeşmelerin, hanların... Harcına kattığı toprakmış vatan. Tâ ezelden bize yazmış Yaradan, Ey İstanbul, Fatihlerin karadan, Gemi yürüttüğü toprakmış vatan. Mahşer sıcağında gölgesi serin, Gönüllere dergâh kurmuş pirlerin Sevgi dağıttığı toprakmış vatan. Dağına, taşına bir selâm verin, Nasır tutmuş öpülesi ellerin Şükür öğüttüğü toprakmış vatan. «Biz» diyen bölüşür yarım lokmayı, Acıda, sevinçte bütün olmayı İnsanın tattığı toprakmış vatan. Gurbet olur, gariplerin bahtında, Ay yıldızlı al bayrağın altında, Türk’ün saf tuttuğu toprakmış vatan. Servet YÜKSEL |