Biz kaç kişiydikBeni korkaklıkla suçlayan dallamalar olacaktır Mücadelemiz son damla kana kadardı ya Hayallerimiz bir gün -Mutlaka- Elle tutulur olacaktı Manitu Oturan boğayı da Bizi de koruyacaktı Öyle demişti kavmimin ak sakallı büyücüsü Bizonlarımız Yeşil çayırlıklarda Hür ve müstakil yaşayacaklardı Gök kubbe Hep tepemizde mavi Sular hep tertemiz Toprak bereketli Atlarımızın yelesi rüzgarla kardeş Çocuklarımızın yanakları kırmızı kırmızı ... Önce büyücü sattı bizi Sonra manitu Beyaz adam geldi sonra Bize medeniyet Bize hürriyet Bize demokrasi sattılar İçimizden irikıyım yarmaları seçip Bekçi yaptılar kapılarına ’Ne oluyor ’diyecek olsak İlk tekmeyi kendi hayvanlarımızdan yedik Besili domuzlar Sadece artıklarla beslendiler ... Şimdi iş işden geçti Bütün köprüler tutuldu Su başları da Oturan boğa Beyaz adamın kucağında oturmakta artık Rivayete göre kestirmiş edavatları çoktan ... Sonuçta Yenildik Hakkınızı helal edin Aynı rüya için dövüştüğüm arkadaşlar Kimi ölü Kimi aç Kimi sakat Hala onurun En değerli hazine olduğuna inanan kahramanlar ... -Biz kaç kişiydik sahi- savrulmalar |