Ağzı Yüzü Denk
ağzı yüzü denk
ayrılık çalan kapı kapanır kepenk elinde kalır sapı çektiğin onca acı içinde çanağına kan doğranırken sancılarını çeker anan ağlardı üstüne geçirdiğin yaz nerede olur bilmem buyduğun ayaz ömrünün kışına dek yeni güne doğ çıra gibi harlasın içimi ısıt günüme de parlasın gizem çözemediği dudağında mihrinle yeniden doğmuş gibi sevincine ışıksın yineleyip gülüver seni haykırsa dizem aşıksın demesiyle yaşa yine aşkından cemrelerine bahar kokuşunla da irem karanlığından gecen ışığın var olunca krem rengi mutluluk içinde çoğalacak koca bir tarih derin ölür viranlığından sokağın boşluğuna dalınca ömür kalır gittiğin yerde tozun siner üste başına alır elinden sazı bir uzun hava söyler göz kapağına ağır nedensizdir bittiğin kaldırımları döktük yenilecek seneye kokulunla çöplüğe kokusuyla birlikte şimşeği akmayınca çarptı yıldırımları dirlikte can bulası ulusum gül başına sözümle tanır beni yere düşüremedi yılgınlığına bakma direncin yenilenir düş/üremedi bile uyanınca unutmuş esrikliğinde başka düşer çılgınlığına gizinde esriyen gecenin arka yüzü gözlerinden çiğ damlası olur çimen üzerinde acılarında damlacıkların kız kule içinde boğazını seyreder idi istanbula özüm kalır iki yanımdan 160312denizligülcebahçe |