Yüreğinde iki nokta var, sır mıdır ey yar!Ne vakit ecelin vecdine şahit olsam Kimsesiz ve mahzun bir nefesin umutlarını yadetip okusam Yüreğime hicran zerkeden sualleri nasıl onlasam ve hakkıyla ram olsam Yaşı silmeye mecali olmayan ellerim açsam, ruhumun vecdiyle nar-ı aşkına kansan Ne kadar imrensem,sukut edip geçsem Beni benden alan firkatin refakatilde canımdan geçsem Siyaha yakın iki noktayı, kalbi aklı, sevday-ı nazarı şehredip göçsem Ruhumun esareti, irademin zafiyeti, kalbimin lekelerinden arileşip yüzleşsem Ne asumanım var, ne hüzün halimde yaşar Umutlar nasıl bir iklimin muvazenesinde bahtın kapısını çalar Ömür kitabı yazılırken vicdanım sızlar, kefil arayan virane halime kim bakar Kim bilir ne kadar susadım yar, serabın halinde düşlerim sessizce niye hasretinle yanar Ne çocukluk anılarım ve ne de korkularım Ruhumdan neşet edecek yarınlarım, umudun ihsanına muhtaç taatlarım Hangi düşü görsem, yırtık resimin halini acıyla hissetsem, yürekten gelir yaşlarım Bilsen ne kadar acizim, elhak boynu bükük sabinin samimiyetinden nükseder figanım Avalik mi acı verir sineme, kırık kalbime İzana muhtaç melalime, bin hüzün içinde ki elem bahşeden derdime Nasıl bir hasretin ruhunda dirilmeli, aşkın vecdinde iradeden vaçgeçmeyi bilmeli Sevda ki ne müthiş bir çağlayan, aklı divane kılan, kimseye muhtaç bırakmayanda dirilmeli Mustafa CİLASUN |