KARANLIK
Ey yollar yürüyorum çiğneyerek hatıraları
Yollar karanlık, gölgeler yırtıcı Kimsesizliğimin ortasında Kül rengi bulutlara inat Yürüyorum çiğneyerek hatıraları Karanlık dehlizler karanlık yollar Ne sabah olur bu gece ne yollar biter İçimde mırıldanır yalnızlığım Sensizlik türküsünü Yürüyorum ardıma bakmadan Yolum kara Bahtım kara Bahtım geceden kara Yürüyorum karanlık bir soksak ortasında Gece yalnız, sokak sessiz, ben çaresiz yürüyorum Ardımda kocaman bir sevda Bir sen birde kaybettiğim yıllarımı bırakıp Çaresiz yürüyorum karanlıklarda Karanlık sokakları yıkıyor gözyaşlarım tutamıyorum Utanıyorum belki unutamıyorum geceye inat seni arıyorum BEYHAN DOĞAN |
Gecenin büyüyen sessizliğinde, bir tek o damlalarca tuzlu su...suskunluğumuz sığınağı yaktıkça retinayı külleşmeyen anılara çığlıktır, yangındır, lavdır... süzülürken yanaklardan buz soğuk ten kavruğu dokunuşlarda hınca hınç kavganın kendine mağlup, kendine düşman, kendine sancılı savaşçıya diz çöktüren yılgın varoluşlarıdır.Ah gece demlediği geçmiş zamanı aramakta yol aldığı gözyaşıyla...Daha da kötüsü alışır bu yoldaşlığa kalp alışır ne yol eski yoldur artık ne acı eski acı...kutup mevsimi ebesine çıkar adı, her esintide boşluğu öpen sesinin yalnızlığı sadece kendine yankı...
İçten olduğu gibi dupduru söylemiyle beni de aldı nerelere götürdü eseriniz.Teşekkür ederim gönül güzelliğinize ve yetkin kaleminize.Selam ve sevgiyle.