Adam ve Kadın
Hey baksana,hayatım oldun!
O gün deniz kıyısındaydı adam. ”Muhtemelen bu gün ölürüm” diyeli 1 yıl olmuştu. Gözleri karşısındaki denize özenmişti besbelli. Ona benzemek için durmaksızın akıyordu. Ve öyle kararlıydı ki bu gün adamın hisleri, adam kendisini hislerine teslim etmişti. Akşamdı ve ağustos. Adam ağustos ayından o güne kadar hiç nefret etmemişti. Bir kadeh daha? Anılarını içiyordu adam o gece. Ayak parmaklarını soğuk kuma gömmüştü. Bir insan nasıl bütün hislerini kaybetmiş olsundu? Bilmiyordu adam ama olmuştu işte. Uzun kahverengi saçlarını sol omuzuna salmıştı. Elindeki ince ağaç dalıyla yere şekiller çiziyordu. Aklından neler geçiyordu kim bilir. Kendisi bile bilmiyordu ya, başkası nasıl bilsindi? Hey gökyüzü,beni sarmala! Oyun oynamak istedi adam. Sırtını çoktan kuma vermişti bile. ”O” dedi. O yıldız benim ve sen bir gün o yıldıza bakıp dilek tutacaksın. O yıldız kayacak ve sen bunu göreceksin. Başkası duysa bu sözleri, adamın ölümünden bahsettiğini anlayamazdı. Adam gittiğinden beri yemeğin tuzsuzluğundan, çayın tatsızlığından dem vuruyordu. ”Ben sensiz de yaşarım,ama seninle bir başka yaşarım” Yaşıyordu işte adam. Buna yaşamak denildiği kadar. Üşüyordu bir de. Ağustosun ortasında titriyordu. Yalnızlık şarkısı söylemeye başladı. Yalnızlık şarkısı dediği şarkının, onun yokluğunda titrerken çıkardığı belli belirsiz sözlerle, gözyaşlarını harmanlamak olduğunu bir tek adam biliyordu. Kılcal damarlarına kadar özlüyordu artık adam. Kanı kavruluyordu. Kimse bilmezdi, bilmeyecekti. Güçlü görünmeliydi adam. Haberin yok,ölüyorum… Kadından başkasını sevemeyeceğini düşünüp dururdu adam. Adam, kadının nefesini kendi nefesinden çok seviyordu. Kadının nefesini kendi nefesine katmıştı. Şimdi nasıl osun da başkasına alışsındı? Mümkün görünmüyordu. Ölüyordu artık adam. 1 yıl önce nefesi kesilmişti, bu sefer gerçekten kesiliyordu. Su soğuktu ama aldırmıyordu. Gecenin karanlığında denizde bir tek o ve yalnızlığı vardı. Baksana,aşkımız sonsuz oluyor! Kustu adam. Arınmak istiyordu belli ki. İlerlemeye devam etti suda. O kadar ilerledi ki, gözükmüyordu adam. Anıları opak opak su yüzünde, kendisi ise artık sonsuza yol alıyordu. Bir kaç baloncuk kaldı suyun yüzeyinde adamdan geriye. Sonra o da bitti. Adam zaten bitmişti. Artık kadın da bitti. |
kalemine başarılar