Burada, neler oluyor? bir dalın bedeli mi olur, asla deme kolun koparsa, iyimi söğüt gölgesi mi burası dersin de, söğütten geri durmazsın ellerinde bin bir iz ve bin bir kir de niye? içimde de bir gül var, dersin aslen sen, rezilliğin içinde kalmış bir rezilisin
bilir misin ki sen, iblisle bile sollaşarak geçersin sus sakın, konuşma; bir şey deyişte de, hemen kükreme yaşamın sen de, iksirine gireceksin nefsin zehrini; yeniden doyana dek tadacaksın ta ki gözün, doyana kadar
ilk basamakları, dosdoğru seçenler çevrelerini, ve kendilerini çok iyi düşünürler neyle yatarlar, onlar bilir misin kalkmak istedikleriyle tamah tohumu değerse dile, lezzetin tartısı bozulur aç gözlerle dalar her şeye, vicdan yok olur sevgiler ve saygıların artığına, muhtaç kalır gönüller emeğin teri, hemen kurur güven duyulmayan bedenler, gölgeden korkar olur yaşam da; rastgele sığınılamaz ki, bir yüceye inanç yok değer yoksa kula kulu kurban ediyorlar insanı, bu dünyada tapılan çıkarların, tamtam seslerinin altında
kirlerle gir bakayım sen sessizce, bulanık gönüllere kahpeliklerin, bir gün yüzüne vurulacak debelen debelenebildiğince, boşa geçmiş zaman sorulur içte yatan o ibrişim kuşak, kucaklayıp sarıp sarmalayacak ektiğin tohumun, hükmünce her nefes her adım sanma ki yalnız sanadır, etrafa da bulaşırlar onlardan da payın olacak, yakana yapışılacak
ismin ve cismin nerden geldiğini, bilemedin bilemedin; bunun sonu da, nereye varacak hak tecelli ettiğinde, her şey duracak sel sefil bir vaziyette, keşkeler dilini saracak duyamadım, deme ha sakın! toprağın, seni doyuracak girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak
yada, yağdıysa nurun yeter artık bunaldım gelipde; sunun şu şerbetimi hurilerim, ben yine susadım...
(12.03.2012)AZAP...
DOST GÖNÜLLERDEN İNCİLER:
BU DEVİRDE İBLİSE NE HACET
Benim iblis,bildiğim, Senin şeytan dediğin, Tövbeye gelecek, Neredeyse günümüzde.
Sen insanlığın neresindesin? Söyle...
(( Bu devirde iblise ne hacet, İnsan müsvetteleri varken...))
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kula kulu kurban ediyorlar insanı bu dünyada şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kula kulu kurban ediyorlar insanı bu dünyada şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Mana derinliği ile yoğurulmuş, ibret vesikası gibi işlenmiş nefis bir eserdi ağabeyim, okumak nasiplenmek ve nefsi hesaba çekmek gerek diye düşündüm... Allah kaleminize, kelamınıza zeval vermesin inşaAllah... Selam vesaygılarımı yolladım...
ismin ve cismin nerden geldiğini, bilemedin bilemedin; bunun sonu da, nereye varacak hak tecelli ettiğinde, her şey duracak sel sefil bir vaziyette, keşkeler dilini saracak duyamadım, deme ha sakın! toprağın, seni doyuracak girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak
yada, yağdıysa nurun yeter artık bunaldım gelipde; sunun şu şerbetimi hurilerim, ben yine susadım...
RABBİM AMELİ GÜZEL HESABI KOLAY OLANLARDAN EYLESİN CÜMLEMİZİ AMİN ÇOK GÜZELDİ HOCAM YÜREĞİNE BEREKET
Ne kadar güzel anlam ve anlatım okurken dalıp gittim ..kaleminiz daim olsun saygı ve selamlarımla efendim.
kirlerle gir bakayım sen sessizce, bulanık gönüllere kahpeliklerin, bir gün yüzüne vurulacak debelen debelenebildiğince, boşa geçmiş zaman sorulur içte yatan o ibrişim kuşak, kucaklayıp sarıp sarmalayacak ektiğin tohumun, hükmünce her nefes her adım sanma ki yalnız sanadır, etrafa da bulaşırlar onlardan da payın olacak, yakana yapışılacak
ismin ve cismin nerden geldiğini, bilemedin bilemedin; bunun sonu da, nereye varacak hak tecelli ettiğinde, her şey duracak sel sefil bir vaziyette, keşkeler dilini saracak duyamadım, deme ha sakın! toprağın, seni doyuracak girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak
yada, yağdıysa nurun yeter artık bunaldım gelipde; sunun şu şerbetimi hurilerim, ben yine susadım...
DEVLETİ HORTUMLAYANLARI ,SAHTEKARLARI NE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ BE ARKADAŞIM. AMA ÖTEKİ DÜNYADA CEZALARI NE OLACAK FARKINDA DEĞİLLER.ÇOK GÜZEL BİR ŞİİRDİ.TURGAY BEYİN ŞİİRİDE ÇOK ANLAMLIYDI.SELAM VE SEVGİLER.
Kula kulluk eden zalimlerin elbette bır gün gelecek ki,, kullar bu zalimlerin ,, Haddini bildirecektir..
O zaman zalimler ,, kullara yaptigi zulüm ve haksızliklari anlayıp tövbe edeceklerdir. Bu umitle insanlara ,, yapılan zulüm ve haksızlıkların sona ereceğini Umit ediyor ve umuyorum..
Harika siir'iniz,, imgesel temelli ,, duygu ve dusuncenin girisim yaptigi,, Okurken okuru da icine alan bır duygu dalgası yayiyor..
Vurgulu ses cikislari,, lirik betimlemelerle islenmis inci dizelerdi..
Ve Siir'in adi ..
-- KULA KULU KURBAN EDİYORLAR İNSANI BU DÜNYADA --
Bazı şiirler karşısında susuyorum tekrar okuyorum ne yorum yazılır ki diyorum ne güzel şiir diyorum kalıyorum.. sonra şiire haksızlık mı diyorum sanki çok sıradan ne güzel şiir...hayır şairim belkide bu ışık karşısında yazacaklarımın sönük kalmasıdır korkum .. evet ne güzel şiir kutlarım kalemi her daim saygılarımla..
toprağın, seni doyuracak girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak ......aynen dizelerinizdeki gibi...kutlarim güzel anlamli siirlerinizi...hatirlamak adina fevkalade uyarici imgeler...saygilarkaleminize ve size üstad
Yada, yağdıysa nurun Yeter artık bunaldım Gelipde; sunun şu şerbetimi hurilerim,ben yine çok susadım Yazan yüreğinizi ve kaleminizi kutlarım, kalemin hiç susmasın saygılar
ismin ve cismin nerden geldiğini, bilemedin bilemedin; bunun sonu da, nereye varacak hak tecelli ettiğinde, her şey duracak sel sefil bir vaziyette, keşkeler dilini saracak duyamadım, deme ha sakın! toprağın, seni doyuracak girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak
ya da, yağdıysa nurun yeter artık bunaldım! gelip de; sunun şu şerbetimi hurilerim, ben yine çok susadım...
Saygı değer hocam.El-hak insan oğlu nerden geldiğini nereye gideceğini mutlaka bilmeli kulluk görevlerini bir hakkın yerine getirmeli yoksa mülkün sahibinin karşısına yüzsüz çıkarız.Muhterem hocam ders niteliğindeki dizelerinizi yazan kaleminizin boyası hiç bitmesin yüreğinizi duygularınızı kutluyorum dost yürekli üstadım.Selam ve dualarla kalınız.
girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak
Vijdanımız mı uyandıracak bizi kabuslardan
Satırlara düşen ders niteliğindeki sizin örnek sözlerinizden bizlere hediyedir bahşedilen. KUTLARIM ÜSTADIM SİZİ saygılar
KADER OYUNCUSU(+5)
kader oyuncusu tarafından 3/12/2012 3:46:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
GÖNÜL SELİNİZDEN NAZİK YORUMLAR AKMIŞ SAYFAYA ÇOK TEŞŞEKKÜRLER ÇOK DOĞRU VİCDAN BİZİ UYANIRSA KURTARACAK OLANDIR TEK KİRLENMİYEN ODUR... SEVGİ VE SAYGILAR SUNARIM...
Islak eller nemi fark etmez diye bir söz vardır dost. Gerçek anlamda yaşamın gayesini çözebilenlerle dolu olsa bu dünya, her iki cihanda huzur olurdu mutlaka... Güzel hatırlatmalarla dolu paylaşımınızı bütün samimiyetimle kutluyor, gönül dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum...
İnsanın nefsini acımasızca yargılayıp asışını gördüm bu şiirde. Ancak bazı konularda sevdiklerimizi tenzih etmek lazım. Şiiri yazan dost şairimiz de dahil....
eroluraz tarafından 3/12/2012 4:09:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
üstadım, nefislerin iblisten iblis olduğu bir dünyayı şiirine aktarmış. çok güzel anlamlı akıcı bir eser yazmış. bu gün korkup saklananın, sonu yine aynı olacak.bir anyabilse insan. yürekten kutlarım.
ismin ve cismin nerden geldiğini, bilemedin bilemedin; bunun sonu da, nereye varacak hak tecelli ettiğinde, her şey duracak sel sefil bir vaziyette, keşkeler dilini saracak duyamadım, deme ha sakın! toprağın, seni doyuracak girdiğin yer ışık mı, karanlık mı bilmem sende varsa emel, şavkı bir güneş gibi doğacak yoksa! üstünde, ne kadar zulmün varsa o denli de el, yakanı paralayacak
ya da, yağdıysa nurun yeter artık bunaldım! gelip de; sunun şu şerbetimi hurilerim, ben yine çok susadım...
ders veren dizelerdi emeğine sağlık selamlarımla dost
Anlam dolu mısralardan oluşan bu eser müthişti, okuma tadı doyumsuzdu, beğeni ile okudum. Seçkin kalemi ve olgun yüreği candan Tebrik ederim... En derin selam ve saygılarımla.
ya da, yağdıysa nurun yeter artık bunaldım! gelip de; sunun şu şerbetimi hurilerim, ben yine çok susadım...
Sizin gibi acı gerçeklere dayanamıyan çok kişiler var. Yaşamak istiyen kulağının üstüne yatmak zorunda. Beğeniyle okudum.Kaleminiz daim olsun efendim. Saygılar.
Allah kaleminize, kelamınıza zeval vermesin inşaAllah...
Selam vesaygılarımı yolladım...