AH BENİM
Ah benim har vurup harman savurduğum yıllarım
Yastıktan bebeklerin içine sakladığım çocukluğum Yaramazlıklarımı hatırladığım haşarı yaşlarım Babamın sinirlerince çattığı kaşları Annemin atışlarında ıskalamadığı terlikleri Saklambaç oyunlarında saklayıp da bulamadıklarım Ah benim mavi yeşil misketlerdeki çocukluğum Uçurtmaya kuyruk diye yaptığım hayellerim Pembeye boyayıp gri gökyüzüne saldığım rüyalarım Kıymetini bilemeyip de boşa harçadığım yıllarım Ah benim başımda esen kavak yellerim Rengini güneşten aldığım ateş gibi sarı saçlarım Karanlık gecelerimde kendimle ağladığım efkarım Ah benim çılgınlıklarım, aşklarım, sevdalarım Cehennemde yanmayacağım masum günahlarım Herkesden sakladığım dut ağacına astığım umutlarım Ah benim parmaklarımın arasından kaçan gençliğim Anlamadan geçip giden bunca senelerim Tekerleği patlamış yokuş aşağı giden araba gibi Son sürat etrafa çarpıp da durduramadığım ömrüm Aynadaki kederlerle geçen yılların götürdüğü yüzüm Kırışıklıklarım, saçlarımdaki beyazlarım, feri gitmiş gözlerim Keşkelerim, geç kalmışlıklarım, hüzünlerim, kederlerim Duvarda asılı resimlerde ki ölmüşlerime anlattığım yalnızlığım Çalmayan kapım, gelmeyen sevdiklerim, özlediklerim Ağrıyan yorgun bedenim ve içtiğim bir avuç haplarım Ah benim geçmek bilmeyen ihtiyarlığım Azrail ile sarmaş dolaş olduğum sevdam ve vuslatım Anlamadan geçen ömrüm ve zamanıdır dediğim Ah benim artık gel dediğim Ölümüm. ERAY ÖZGÖR SARIKAYA 10.3.2012 |