Bin hüzün düşer gönlüme, yadın dilinde!Sinem neşeye hasret Firkat ne ülvi bir muhabbet, sevda vecdinde ki ülfet Ne vakit yadetsem, titreten melalini sessizce dinlesem izanıma külfet Ey gönül şirazemi titreten, sessizliğin dilinden zikreden yerinme ne olur hamdet Kim ister kalan ukteyi Hevesin derdest eden mecalini, dinmeyen ayalini Nereye gitsem, hangi ibreti derlesem figanım var, hüzün düşer kalbime Boynumu büktüren, sabırla eğiten, kanaati önüme sürenin vardır sırrı ne haddime Günlerce ekmeye muhtaç Boynunda tasması takılırken zavallının neydi murat Kuş kafese mahkum edilirken, balık keyif için çaresizliği amade kılınırken Kul bilgiye ve inşiraha muhtaçken baht ne yapar, irade neye kanar, ihsan şaşkınlık yaşar Mecnun delimidir sual et Divane olan kul neye namzettir, aklını şehret Halin melali ne hazindir, sessizliğin kadrine kanan vicdan neye ramdır nazar et Aklı tutulmuş, izanın bulanmış, iradesini sahraların izanına bırakmış kulu ibretle takip et Dilenen kim varsa, acıma Sahibinden habersiz yaşayan kul olmak aşk için bühtansa Aldatan her kimse, avuntuya nefsini bulayanı yakınında bulundurma İnsan kalbiyle konuşmalı, sözü özü olmalıdır, hesabın vaktini kuşanan kul olmalıdır Nisa hissidir, şevkatlidir En kalbi olan can mizanı bilen ve ona ram olan ahsendir Ateş kim için haşyettir, edep kalbin en ihtiyaç duyduğu latif bir hazinedir Her kim pişkinliğe soyunmuşsa bulaşma, sırrını ifşa edip esiri olma, halin için kerihtir Fani olan nedir ve nicedir Heva ve hevesşerinin kölesi olmak için çırpınan kimdir Akıl iki vakitlidir, kalbi ve zihni bakımda ibret ve hidayete tabi servettir Azim ve sabırla çilenin şirazesinde aklanmak kul için en faziletli nimettir ve aşk-ı rahmettir Mustafa CİLASUN |