GÜZ VE TURNA KUŞU
.I.
Atın yapraklarını, sermiş yollara,”kızgın” her şeylere, yine, hüzün veren şu son bahar, ağaçlar ağlar, yakılır evlerde ağıtlar, üzgün, şehit ruh vermiş analar, üzgün, babalar ve kardaşlar. …./… yağmur bulutları yerine, dolaşır çeşit,çeşit ruhlar havada, yağmursa, yok hala, yağmur yerine dökülür göz yaşları, ve de, kan, savrulur durur, yağmur gibi kanla o yaşlar, şu güz, rüzgarlarında. …./… Ilık eser, esip duran, güz rüzgarları, ruhları önüne katar, alır götürür, kimi şehit, kimisi değil, belli ki, birilerinden almış yine emir, “alır götürür” kefeni makberde, hangi canlının, onun için fark etmez, katmış içine ruhları, savurur durur, güz rüzgarı. .II. kışı müjdeler, soğuk, feri bitti güneşin, ısıtmaz oldu, turna kuşları süzülür, kendini rüzgara bırakmış, göç edeceği uzun yoldu, süzülür, kendini rüzgarlara bırakmış, dans eder,çığlık atar dans eder bizlere, vedalaşır kanatlar, zordu ayrılık. …./…. çığlık atar geldi diye, göç zamanı, bekler onları, güneydeki sulaklar, direnir rüzgara turna kuşu, karşı koyar ! bazen süzülür gök yüzünde çığlık atar, haber salar diğerlerine, yarın der, yolculuklar, üzgündür, turna kuşu. a.yüksel şanlıer |
beğenerek okudum. sevgi ve saygılarımla..