)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-377-)(-)(-)(
******************************************************************************
************* Değil ************* Ey azizim neden şişersin öyle Sendeki hal akıl alır hal değil Acı söz konuşma tatlı laf eyle Sattığın zehirdir asla bal değil Neden kibirlikte kılmışsın karar Acı sirke verir küpüne zarar Engelli değilsin aklın fikrin var Gözlerin görüyor dilin lal değil Kevseri ağlıyor hep için için Yaratılanı sev yaradan için Boş yere kalpleri kırdığın niçin Yıktığın insandır kuru dal değil ***************** Aşık Kevseri ***************** 1963 yılında Göle’nin Üçkilise (şimdiki adı Yavuzlar) köyünde doğdu. Asıl adı Dursun Doğan’dır. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Göle’de tamamladı. Dedesi Yakup Doğan’dan etkilenerek küçük yaşlarda şiir ve aşıklık geleneğiyle ilgi duymaya başladı. Bağlama çalmayı, ortaokul döneminden itibaren kendi kendine öğrendi. Daha sonra Rüstem Alyansoğlu’dan aşıklık geleneğini öğrendi. Ayrıca Aşık Deruni’den de geleneklere ilişkin destek ve yardım gördü. Kısa bir süre Mahiri mahlasını kullanan Dursun Doğan daha sonra Kevseri mahlasında karar kıldı. Türkiye ve Türkiye dışında çeşitli şenlik ve konserlere katıldı. Ayrıca değişik şiir yarışmalarında ödüller aldı. Bugüne dek usta malı ve kendi türkülerinden oluşan 9 albüm hazırlayan Aşık Kevseri’in şiirlerinin bir bölümü »Sevda Yolunda« (1994) ve »Tomurcuk« (2003) adlı kitaplarda yayımlandı. KAYNAK:© BeKa Sitesi ******************************************************************************* )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-377-)(-)(-)( Ne söylersin bilirmisin ey adem Söylüyorsun amma dilin dil değil Doğruluktan dem vurursun sen madem Gidiyorsun amma yolun yol değil Kötünün iyisi vardır ya hani Baktığın her şeyi çok iyi tanı Dışına bakınca del’eyler seni Kokluyorsun amma gülün gül değil Yasak olsa bile her şeyi tadıp Hayalde yaşarsın yanlışa gidip Harama sapmışsın günü, gün edip Gülüp eğlenirsin halin hâl değil Sanki hiç bilmeden içmişsin ağu Eritir figanın koca bir dağı Bu nasıl feryattır yırtıyor göğü Gözünden inen şu selin sel değil Doğruya gideni hep çelenmişsin Gizliden gizliye hep çalanmışsın Hep bana diyorsun hep alanmışsın Vermeyi bilmeyen elin el değil Herkeste beğensin öyle bir sun ki Asalet de özde bilinir çün ki Çiçek mevsiminde gazelde sanki Meyve de vermiyor dalın dal değil Lüzumsuz hele bak elde nesi var Gönül köşkü viran ondan yası var Her mızrap vuruşta bozuk sesi var Nağmeye durmuyor telin tel değil Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
kutladım kaleminiz daim olsun dost kalem
yine ç güzel bir çalışma selam ve saygılar gönderdim ....