AŞK-I MUAMMA
Bir zıpkın yarası gibi delip geçen
Bir kurşun yarası gibi izi süren Bir düğüm gibi sürgit sıkan Şifası bin belalı SEVİ Bir intikam mı desem; geri dönmeyen gurur. Boşa salınan ömür. ya da; acı çeken GÖNÜL. Ne desem iftira, ne desem yalan. Gizlenemeyen özlem. Görülemeyen gözler. Çözülemeyen sözler. Boşa gitmeyen sesler. Hepsi de; içe işleyen dertler. Beyne zerk eden sualler. Zamanın zalim tellalına sunulan; kurbanlar. Bir bulmaca. Bir bilmece. Bir labirent... Biri geçen, biri gelen yeni bir sual. Benim SEVİ’m. Bunun için; her çaldığında büyük harflerle cep’me kodlanmış adını; ’SUALİM’ koydum saat:19.30 TArih:14.01.2005 (Giyotin Şehri) |
bana kendi masalını anlatma ben senden yiten bir masalım
kan kusmuğu değil bir aşk revasıdır sana inleyen
kara giydiğiydi sevgilisini yitiren
ben sana vurulmuşum ben sana kavuşamamışım
ben sana ölmüşüm