Lal Diller...
Lal olmuş dillerim
Kör olmuş gözlerim Buz tutmuş mutsuzluklarım İblis düşlerim Şeytani gülüşler Kelepçelenmiş bilekleri çözen yoktur Çızgidesindir Bıçak sırtındaki gibi Hep basmak zorunda olduğun En dehşetlisini anlatır Vurgun sevdaların Çığlık çığlığa ağlaşan çiçekleri Ulaşamazsın Yetmez takatın Tükenirsin hiçliğine Şehvetli bir zulaya sıkışırsın Yılanlara dolanarak yaşarsın düşlerini Tısılarlarla Taparcasına bağsızsın hayata Secde edersin hiçliğine İmrenirsin kötülüklere Çığlıklarının çınlamaları devirir dağı Ve sen; Yerinde sayarsın. Taparcasına kaçarsın sevdandan Sessiz tınılar dinler kulakların Ve sen bir son olursun Asla sunamadığın kendine sevdasızca... Recep Yeşil Burhaniye... |