ANNE (1)
Doğduğum gün saçın yüzüme değdi,
Tellerin boynumu, dolasın anne. Küçücük dudağım sırrına erdi, Bakışın ruhumu belesin anne. Sevda ocağında esen bir yeldim, Rabbim istedi de misafir geldim, Adını andıkça akan bir seldim, Gönül dağlarımda sılasın anne. Ilık nefesini içimde duydum, Hakka teslim olup, emrine uydum, Ben ben olmaz iken, bir damla suydum, Ansızın kapımı çalasın anne. Ruhum okşanırdı dedikçe yavrum, Küçücük dünyamda hayâlin(i) kurdum, Bir gün gelir diye bekleyip durdum, Akan gözyaşımı silesin anne. Gece çok karanlık, yollarda kar var, Otuz üç yıl sürdü, mühlet o kadar, Öyle emreylemiş, O Yüce Settar, Rûz-u Mahşerde sen gülesin anne. Kınalı parmağın ucunda hüner, Bilemezdim dertler üst üste biner, Etrafın(ı) kuşatmış gâm ile keder, Şu garip başımda çilesin anne. Ana kucağını sen de severdin, Yaz gelse, anamı görseydim derdin, Şimdi berabersin murada erdin, Sonsuz muhabbete dalasın anne. Gönlün mü kırıldı sevdiğin yâre? Arayıp bulduğun bu muydu çâre? Bırakıp da gittin gerçek diyâre, Cennet-i Âlâ’da kalasın anne.. Elâ gözlerinde gördüğüm ışık, İçten bakışına ezelden âşık, Sevdiceğinle sen bir küs, barışık, Onu da gönderdik, bilesin anne. Kökü kuruyunca hiç dal uzar mı? Ucu kırılırsa kalem yazar mı? Desek Ulu Dîvan karar bozar mı? Gönlün imkânsızı dilesin anne. Vücud-u iklimim, sendin sebebim, Öyle özledim ki, duracak kalbim, Demek ki, benden çok severmiş Rabbim, Beni de yanına alasın anne. Ruhun, üzerimde bir ulu çınar, Yıllardır bu gözler hep seni arar, Gönül mâbedime hâlâ kar yağar, Rüyamda haberin salasın anne. Bilirim severdin dağ sümbülünü, Seher vakti açan bağın gülünü, Yürek yangınından kalan külünü, Güller yas tutuyor bilesin anne. |
Doğduğum gün saçın yüzüme değdi,
Tellerin boynumu, dolasın anne.
Küçücük dudağım sırrına erdi,
Bakışın ruhumu belesin anne.
Sevda ocağında esen bir yeldim,
Rabbim istedi de misafir geldim,
Adını andıkça akan bir seldim,
Gönül dağlarımda sılasın anne.
Ilık nefesini içimde duydum,
Hakka teslim olup, emrine uydum,
Ben ben olmaz iken, bir damla suydum,
Ansızın kapımı çalasın anne.
Ruhum okşanırdı dedikçe yavrum,
Küçücük dünyamda hayâlin(i) kurdum,
Bir gün gelir diye bekleyip durdum,
Akan gözyaşımı silesin anne.
Gece çok karanlık, yollarda kar var,
Otuz üç yıl sürdü, mühlet o kadar,
Öyle emreylemiş, O Yüce Settar,
Rûz-u Mahşerde sen gülesin anne.
Kınalı parmağın ucunda hüner,
Bilemezdim dertler üst üste biner,
Etrafın(ı) kuşatmış gâm ile keder,
Şu garip başımda çilesin anne.
Ana kucağını sen de severdin,
Yaz gelse, anamı görseydim derdin,
Şimdi berabersin murada erdin,
Sonsuz muhabbete dalasın anne.
Gönlün mü kırıldı sevdiğin yâre?
Arayıp bulduğun bu muydu çâre?
Bırakıp da gittin gerçek diyâre,
Cennet-i Âlâ’da kalasın anne..
Elâ gözlerinde gördüğüm ışık,
İçten bakışına ezelden âşık,
Sevdiceğinle sen bir küs, barışık,
Onu da gönderdik, bilesin anne.
Kökü kuruyunca hiç dal uzar mı?
Ucu kırılırsa kalem yazar mı?
Desek Ulu Dîvan karar bozar mı?
Gönlün imkânsızı dilesin anne.
Vücud-u iklimim, sendin sebebim,
Öyle özledim ki, duracak kalbim,
Demek ki, benden çok severmiş Rabbim,
Beni de yanına alasın anne.
Ruhun, üzerimde bir ulu çınar,
Yıllardır bu gözler hep seni arar,
Gönül mâbedime hâlâ kar yağar,
Rüyamda haberin salasın anne.
Bilirim severdin dağ sümbülünü,
Seher vakti açan bağın gülünü,
Yürek yangınından kalan külünü,
Güller yas tutuyor bilesin anne.
Başınız sağ olsun, Allah sabır versin çok güzel bir şiirdi değerli şairi kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.