Benden nefret etme/ dualarına kundakla beni…Benden nefret etme/ dualarına kundakla beni… Kim/sesiz bir tarihten geldim Bir çocuk şaşkınlığındayım Düşlerimde kimsesizliği öğrendim sadece. İhanete hiç yeltenmedi yüreğim. Bir denizin ortasında bir aşk sandalıyla yüreğine amansız bir yolculuk ettim. Şimdi bir namlunun ucunda son kurşun oluyorsun Cellât ol dar ağaçta sallanan bedenime ’sadece kal yanımda gitme... Beşikte sallanan bir bebeğin duasında kanat özlemlerimi... Taburemi sen tekmele darağacında Ruhumu bedenimden sen al Oysa bu son kullanma tarihi geçmiş sevdasızlardan değildir yüzüm Ölüm kustu ve ölüler çoğaldı bu şehirde.. “ benden nefret etme/ dualarına kundakla beni” Oysa ben ölümü babamın gidişin ardında izledim Yarım yatalak yırtık yorganın altında can çekişmeleri Oysa ben babam gibi merhametle ölmedim Ve Tek bir seferde can verdim Ben senin yok oluşundan sonra her gün binlerce can verdim… Tarihin ve bugünün kirli katili ilan edildim… Oysa ben yüzü kirli katil değilim ki gülüm, Sadece içim; İçimdeki ben ölülerle dolu bir mezar… Sen bakma bedenimin genç ve dinamik durduğuna Ruhumun doğum tarihini unuttum bu coğrafya da Düşlerde yaşlandı bu sevdam, Kanlı bir coğrafyanda her sabah güneşle doğmaktır Sevdan Sevdam Sevdamız Tarihin en ak en masum sayfalarında düşledim sevdanı Ne olur benden nefret etme/ dualarına kundakla beni Yüzü kirli sakallı bir katil değilim, Sadece bendeki benleri öldürdüm “senler” hala yaşıyor yaşamaktadır, “ benden nefret etme/ dualarına kundakla beni” Salih DURMUŞ |