(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
UMUT DAĞI ( aşık Reyhani) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UMUT DAĞI ( aşık Reyhani) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çetin Bey, çoook çok teşekkürler... Alvarlı Reyhani Baba başımızın tacıdır... Halkın ve Hakkın sesidir Reyhani... ......... 2007 ve 2008 yıllarında katıldığım " Bursa Yıldırım Belediyesi Uluslarası Aşıklar Şöleni" nde mezarının başında Fatiha okumak nasip oldu. 2006 yılında ebediyete göçmüştü..Yıldırım'da medfundur.. " Yaz Gazeteci Yaz " ve " Öz Canımdan çok sevdiğim Erzurum- GİDİREM " adlı türküleri her zaman kulağımdadır.. Değerli dostum-kardeşim Kağızmanlı Sadık Miskini'nin (Sait Küçük) kendisiyle ilgili olarak geniş bir değerlendirme yazısı vardır " Türkü Sitesi " .... İzninizle bir paragraf ve bir şiir aktarayım kendisinden...
Çiçek solar fikir solmaz Derya damla ile dolmaz Evladın kötüsü olmaz Atasını anar birgün
Sözüm söz deyip övünme Özüm öz deyip övünme İşim düz deyip övünme Çark tersine döner birgün
Kesilmez mevladan umut Bir mürşidin elini tut Gelir rüzgar gider bulut Elbet yağmur diner birgün
Gel Reyhani hayal kurma Yolu bilmeyene sorma Kendini yüksekte görme Gökler yere iner birgün ............. .................. Reyhanî, halkın sesine kulak veren, onun yanında yer alıp ona zulmedeni hicvederek yeren, taşlayan, iğneleyen, uyaran bir ozandır. Onun en güzel yanı gerçekçi olması, gelene ağam, gidene paşam dememesidir. Eleştiri oklarını sazının yayıyla atan yanıdır. Reyhanî bu yönüyle çoğu âşıktan farklı olduğunu dizelerinde göstermiştir.
Örnek verecek olursak; Reyhanî’nin çırağı Nuri Merami Usta evimde misafir iken dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in Kars’a bir gelişini anlattı. O zaman Reyhanî, Çobanoğlu Kars’tadır. Akşam yemeğinde program alırlar. Çobanoğlu Demirel’e bir methiye söyler. Methiyesini Âşık Şenlik’in bir hikâyesinde geçen “geldi ha geldi” ayaklı övgü şiirine nazire yaparak uyarlar ve övücü mısralar döker. Reyhanî’yi çıkarırlar sahneye. Reyhanî halkın içinden bir insan olduğu için çektikleri sıkıntılardan, yoksulluktan usanmıştır. Başbakan’ın ve yanındakilerin önlerinde tabaklar dolusu pirinç pilavını, tavuk etlerini görünce başlar demeye
Taze tavuk eti pirinç pilavı Ye babam ye böyle fırsat bulunmaz Vaktinde dövülür demirin tavı He babam he böyle fırsat bulunmaz ………
Reyhanî’yim işim gücüm haraba Eski mücevherler düştü turaba Yine eski öküz eski araba Ho babam ho böyle fırsat bulunmaz
Bu güzel mısralarla devam eden şiirini dinlettikten sonra bazı eller alkışlamasa da çoğunluğun güçlü alkışlarıyla sahneden iner. (Sait KÜÇÜK) ........... Reyhani Baba'yı yeniden anma ve şiirlerini okuma fırsatı-olanağı verdiğiniz için içten teşekkürler Çetin Bey.. Selamlar, sevgiler .. ......... GÖZÜNE ACI YAŞ DEĞMESİN..
Allah rahmet eylesin,hep dinledik bu içli türkülerini merhum ozanımızın,vefalı duyarlı yüreğinize sağlık değerli dost yürek, duygulu yüreğinize ,mhir kaleminize içli nefesinize sağlık başarılarınız bitimsiz olsun saygılarımla.