Muhayyer Sünbüle
Bu rüzgârla, şimdi çoktan unuttugum
Tarlalarda başaklar egiliyor; Degirmen miydi depo mu, o yikik... Terkedilmiş yapinin bacasinda, Derin düşüncelerde iki leylek; Birisi ayakta ve çökmüş digeri. Bu rüzgâr, şimdi deniz kokusunu, O kadîm sâhilde gezdirirken Bir şeyi yapamayacak yalniz... Ölmüş güzellerin saçlarini, -Onlari ben unutmamiş olsam da- Artik dagitmayacak bu imkânsiz. Duyulan bir sünbülün şarkisi mi? Sünbül, eski saçlarin anisi; Sanirim bizim de ardimizda... Ölüm, zaman ormaninin parsi. |