Hicrandan Geldi Hicrana
Altın saçlar gümüş suya tel verdi
Ay dolanıp mehtap daldı hicrana. Periler içinden bir güzel girdi Tam kavuştum derken kaldı hicrana. Gün doğdu gözlerden ufuktan açtı, Bir baktı ki kalpten bin umut saçtı, Tam buse verirken sır olup kaçtı Boynu bükük gülle saldı hicrana. Bir kusur görmeyiz güzel biz sende, Ruhunu izleriz aşkla bedende, Nice çile izin mevcuttur canda Gözyaşlarım seldir doldu hicrana. Bir türküsün ipek gibi çok ince, Gözlerin parıldar kalpten sevince, Şen olur bu ömür seni görünce Rüyâda bir hayat buldu hicrana. Yaklaşan bahardır, candır bülbüle, Ne şiirler söyler o bülbül güle, Geliyorum desen bir defa hele Gönlümüz bir mekân aldı hicrana. Ressam Halil, bekler, yâr gelmez, boşa Bir kaç anı kaldı gitse de hoşa Sen sürdün ey Peri dostu yokuşa Bu aşık hicrandan geldi hicrana. |