-.-.-VEYSEL MUHAMMED AŞKI.-.-.-1
Veysel bekledi durdu yıllardır mesut günü
Hasretini bitirip artık kavuşma günü Dağa taşa sığmadı coşkusuyla gezerek O sevgili RESUL ün kıymetini bilerek Bir bayram telaşında RABBE şükür senada Gitmeliydi yanına ermeliydi murada Annesiyle hasbihal ediyordu durmadan RESUL u övüyordu tek bir an yorulmadan Dedi ’’anne gıdada bunca bulunan lezzet RABBİM in ikramı bu aşkına sundu izzet Sebebini bildinmi şimdi doğdu MUHAMMED Kainatı doyurdu doğar iken CAN AHMED’’ Varıp gitmek istedi annesine yöneldi Ana bırakta beni HABİBE varam dedi Gözü görmez anası razı gelmedi lakin ’’Yaşlı olan ananı bırakıp gitme sakın’’ Çaresiz razı geldi anasını dinledi Fakat gün geçtikçe O aşk ile inledi Böyle zaman geçerek veysel kırkını buldu Nihayeti ananın icazetini aldı MEDİNE yollarına düştü dağlar aşarak Ayakları taşlarla kumlarla boğuşarak Bin bir meşaget ile vardı kutlu haneye RESULden haber sordu mümin AYŞE ANNE’ye ’’PEYGAMBER seferdedir’’ deyince çok üzüldü İçi yanıp tutuştu gözden çok yaş süzüldü Annesi ’’tez dön’’diye tembih ettiği için Geri dönmek gerekti lazım geldiği için Nasip olmadı görmek Veysel YEMEN e döndü Kalan son umududa göremeyince söndü İşte VEYSEL bu aşkla derin muhabbet yaşar MUHAMMED ’i sevmekse fedakarlıkla başlar. RABBİM nasip eylesin bu aşkıda bizlere Her zaman duacıyım kardeşlerim sizlere. İKİNCİ BÖLÜM... Devamında neleri yaşanmış ki kıssanın Payımıza düşeni alalım bu hissenin Döndü NEBİ seferden sordu AYŞE anne ’ye ’Bu rahmani kokunun sahibi nerde’ diye Bu kavuşamamanın hikmeti vardı şimdi Bu ilahi lezzeti bırakıp giden kimdi Validemize sordu ’’sen o zatı gördünmü O mübarek insanı göz ucunla süzdünmü’’? ’’Evet’’ dedi ’’EY RESUL sağ göz ucuyla baktım O zatı muhteremin selamını bıraktım’’ RESUL’’gören gözünü dur ziyaret edeyim Görüşün ve gördüğün mübarek olsun deyim’’ Müjde verdi O NEBİ ÜVEYS i gören gözü sahabeye buyurdu ’’ziyaret’’oldu sözü ’’Bana yemenden beri rahmani koku yetir Şüphesiz tabii’nin hayırlısı ÜVEYS’tir’’ Buyurmuştu HABİBİM ÜVEYS için bunları ve vasiyet ederek tembih etti şunları; ÖMER, ALİ, AYŞE ye’’yanıma gelin’’ dedi ’’Benden sonra hırkamı ÜVEYSe verin’’ dedi ’’Kıyamette ÜVEYS in şefaatı büyüktür Buna mazhar olanın günahıysa çürüktür’’ Vefaatından sonra hırka alındı ele ÖMER ile ALİ’ler sonunda düştü yola Vardılar YEMEN denen bahsi geçen o İl e ÜVEYS e anlatınca şaştı kaldı bu hale Emanetin sahibi ben olamamki dedi ’’Yanlışınız var sizin başkasının bu’’ dedi Elindeki izinden onu tesbit ettiler Mübarek o hırkayı ona teslim verdiler ÜVEYS emanetini alıp iyce kokladı Yüze göze sürmeylen hasretini yokladı ÖMER ile ALİ den biraz izin istedi Yüzünü yere koyup çok şefaat diledi Tüm ümmetin günahı bağışlanana kadar Hırkayı giymemeye almıştı büyük karar Gaipten bir ses geldi ’’hırkayı sen giy’’ dedi ÜVEYS devam ederek bununla yetinmedi ÖMER ALİ o anda birden çıkıp geldiler ÜVEYS in niyazını yarı yolda böldüler Derin bir ah! çekerek’’neden geldiniz’’ dedi ’’Ümmet-i MUHAMMED-i kurtarma vakti idi Şayet bağışlanmasa hırkayı giymez idim RABBİMİN gücüneyse varırmı bilmez idim’’ Diyerek hırkasını malum aldı sırtına Üzülerek şunları koyu verdi ardına ’’Rebia’yla Mudar’ın koyunun kılları Anca bu kadar adet bağışladı kulları’’ Veysel çekip giderek terk etti bu diyarı HAK PEYGAMBER aşkıyla arayıp buldu yari’ Bu kıssadan hissede düşenleri ayıra RABBİM bir cümlemizi VEYSEL gibi kayıra. YASEMEN AKYÜREK ANKARA KUTLU DOĞUM GÜNÜNE İTAFEN. |
çokda güzel işlenmiş yüreginize saglık.