KİRLİ AĞUSTOS
O da var olanın ağır ağır yokluğu
Şurda bir gündüz kımıldamakta Dağılmanın beyaz organı: tuz birikintileri Gibi bir gündüz Kalın kabuklarını kaldırır doğa. Düşer bir balıkçının tersi olan şey Kirli ağustos! beni oradan oraya götüren eşya Aklımda üç beş otel ya kalır Ya kalmaz üç beş otel aklımda O da değil bir otelin kendisi Yalnızlığın kahverengi organı: düş birikintisi Bir de kahverengi alevlerden yapılma. Başka değil, yokluğu görmek için Kirli ağustos! göz kapaklarımı da yaktım sonunda. |