KORKULUK
Ben bostan tarlasında,tahtadan yapılmış eski bir korkuluk,
Emanete hıyanet etmem hiç,gözüm gece gündüz aralık. Yaşlı çınar ağacının dallarından kollarımı çaktılar, Eski ceket, pantolon,samandan saç,başıma şapka taktılar. Bazen saksağan,bülbül;bazen baykuş, karga konar bileğime, Cansız sanacaklar diye ,ateş,kor,inme iner yüreğime. Bazen topraktan yaratılmış,Adem`den kul sanırım kendimi, Minareden düşenin,minareden düşen dinlermiş derdini. Bazen bir çalı,mor bir diken, kuşkonmaz otu biter yanımda, Gecenin sessizliğinde ürker,korkarım yalnız kalırımda. Gözünü toprak doyursun beşer,görmedin tokluk, Ne bereket, bolluk,ne kuraklık gördü bu korkuluk. Mevsim sonu bozulur bostan,derken sürüler saldırdığında, Yıldızları görürüm hep ,başımı yukarı kaldırdığımda. |
Gözünü toprak doyursun beşer,görmedin tokluk,
Ne bereket, bolluk,ne kuraklık gördü bu korkuluk.
bu yetti...
cok sevdim .. kutluyorum.
sevgimle...