YAPAMADIĞIMIZ
-Rahşan’a-
akşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi soyunmak vardı derdinden evrenin bir entari serinliğini giyinmek kendi derdini tespih gibi çekmek elinde yün örmen vardı akşamları koltuğa gömülü karşında polisiye roman okumak vardı sorgusuz bakışmak yoruldukça gözlerimiz sevinçsiz gülmek üzüntüsüz ağlamak oturmağa konuklar gelmesi bazen çevresinde bir masanın kaygısız sıcacık konularda bir demli çay gibi bilmedik komşularla konuşmak dünyamızla uyuşmak vardı oyunda sonunu görmeden oynamak sevinebilmek kazandığına yitirdiğine yerinebilmek düşünmiyebilmek yoruldukça düşünmekten kamaştıkça örtebilmek gözlerini düşlerde bile ışıktan sakınarak kendini uyayabilmek vardı vaktinde rahat |