ELVEDA İSTANBUL
Gidiyorum istanbul"
gidiyorum senden.. senmi benden kurtuluyorsun,benmi senden,? buda bilnimez ya.. anılarımı,yüreğimi söküp kanatıp, ardıma bakmadan gidiyorum.. ne taşından altın, ne toprağından nasibim oldu.. gidiyorum senden.!! delikanlı gelip,saçlarım ak ederek.. hangi sevdalara kucak açtın, hangi destanları koynunda sakladın.. gidiyorum güzel istanbul.. sevgilim,gözbebeğim.. ne boğazında nefes aldım, ne emirgan`ında çayını yudumladım. aslında ,senden vazgeçmedim, kendimden geçtim.. gidiyorum medeniyet şehri istanbul.. hemde sana uyarak,medeniyet`lice.. ama aklımı,anılarımı sende terkederek, gözüm arkada,elim yüreğimde, anıların fikrimde.. aslında senden değil,onlardan gidiyorum.. milyonların arasında yapayalnız,öksüz yetimdim.. yaramadı ne aşın,ne ekmeğin.. gidiyorum istanbul.. herkes özleminle tutuşurken, ben bırakıp gidiyorum.. acılarımı,anılarımı toplayıp, yüreğimi sökerek,gözyaşımı dökerek.. gidiyorum istanbul.. ama öyle acı’yorki senden kopmak" tıpkı senden ayrılış nedenim kadar acı, ayrılış nedenim kadar geçerli.. cadde’lerindeki adımladığım kaldırımları, kalabalıklarda kaybettiğim kendimi, alarak gidiyorum.. ne ferkederki bir eksik,bir fazla.. sana gelmek isteyen o kadar çok`ki, özleminle tutuşup,sana erişemeyenlerin, onların adına`da gidiyorum.. belki yerime gelecek sana uyum sağlar.. gidiyorum güzel istanbul.. hasretini bile bile,özlemini çeke çeke, sevenin sevgilisinden koptuğu gibi.. yüreğimi parçalayan özlemini duyarak, hasretini bilerek gidiyorum.. gidiyorum istanbul.. ne ümitlerle yeşert’miştim seni içimde, ama gel gör`ki ne umut kaldı,ne hayat, hepsi başka biçimde.. elveda istanbul,elveda anılarım, kaldırımlar,kalabalıklar,çığırtkan satıcı, marmaradaki balıklar, elveda varoştaki boynu bükük, elveda öksüz çocuk,sokak kedisi, ekmek doğradığım martılar, elveda İSTANBUL... Ali kılıç |