SerzenişBir dünya vaad edemedim sana ki, Uzun boylu, son model kadillak araba. Bir dünya vaadedemedim sana ki, Boğazda dayalı döşeli bir yalı, Veya pembe panjurlu bir ev... Ben derim; alışılmamış bir suratım Hatırlatırım, bakır renkli dalgaların yalnızlığını Ben ki, harman samanında, tozunda geçirmişim çocukluğumu... Anızlar batmış ayaklarıma ki, ağlayamamışım Sonra çoban olmuşum güzelim... Böğürtlenler yırtmış ayaklarımı Çakır dikenleri dolmuş diz kapaklarıma Kekik sürmüşüm merhem diye... Losyon, esans, sprey bilemeyiz Sabun ve ter kokar tenimiz Yeşil incir balında pişmiş Ağustos ayında çatlayan dudaklarımız.... Anlımız çentiktir, suratımız kırışık Temmuz güneşi nakış nakış işlemiştir çehremizi Ama bu güneş ki; sevgi doldurmuştur gönlümüzü Lakin, sen bu sevgiye inanmadın gülüm güzelim İnanamayacaksın da... Biz kurabiye kek çukulata görmedik, yiyemedik Çağlaların kürk yırtmasını bekledik, güneşli yağmurlarda Uç vermesini bekledik ceviz kavlaklarının. İşte böyle, gülüm goncam güzelim Hırçın, fakat sevgi doluyuz. Eğer sevebilirsen... Eller, altın verir, ruj, allık sürer yüzüne Ben, altın yerine gönlümü verdim. Canımı da mı.........? Ellerine oje yerine ceviz kınası yakardım, Kekik çiçeklerinden ruj, etli dudaklarına, Gelinciklerden allık şakaklarına... Kır çiçeklerinin; morlusundan, sarılısından Allısından taç örerdim dalgalı saçlarına. Ah! Gelinliğini papatyalardan örebilseydim Diye düşünmüştüm. Sevmiştim be güzelim. Seviyorum da... Ama sen... Çetrefil. 1987 |
Bu şiire, gecenin bu vaktinde hakkıyla yorum yaza bildildim dersem ayıb olur... eserin, yüreğini koklamak ve ceviz kınasının sarhoş edici kokusunu burnunda hissetmek gerek.
Yorumlaya bildim dersem, ayıb etmiş olurum... yedi kere daha okuyup- yaşamam gerek...
Okumadan kaçıranlara tevsiyemdir.
Doğal hâlinizle berrak bir eser okudum... çok teşekkür ederim; Ustam...
Selâm ederim.
Kadir Yeter.
27.01.2012- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/siir/562410/serzenis
cetrefilressam