HOŞ GELDİN
dünyanın tüm renkleri sen göğe baktın diye solsa haklıdırlar...
seni görmeyen seni tanımayanlar bilemezler... ancak sevdayı yüreğinde yeşerten: kurumuş güllere su veren ve onları sevgisi ile yücelten bir şair hisseeder derinden ey yar... iyi ki geldin! yüreğimi şenlendirdin:gönlmü hoş ettin.. bir zamanlar benim göğümde şimşeklere çakardı... gökyüzü hep siyah.. güneş hep yokluk kadar kavurucu ve yaz en çok susuzluğumda bana ihanet eden bir çöl idi.. önce gözlerin doldu rüyama. sonra bir yaşamak zevki dudaklarımda. sen sevgi adına kutsal her ne var idi ise işte... uğruna devrilen uğruna yıkılan her zorba: her düşüncesiz, her bedbaht yaşam için: tüm alacaklarım için hayattan bana sunulmuş: üstü yırtık, bir jelatin kutuydun ... kim bilir ne gizler saklı bunca yıldır yüreğinde: ki sana en yakın olduğunu sanan ahmak! o bile en uzağına yüreğinin , basiretsice savrulup atılmış bir yaşamak tadı şimdilerde... seni de hayallerin var mıydı? mesela ben ! ben büyük adam olacaktım.! sahi neydi büyük olmak.. büyüleyecektim bildiklerimle etkileyip sağı solu.. sağ ve sol bir oldu beni vurdular... benim de hayallerim vardı... büyüyünce unutuldular... şimdi bir hayal dehlizinde kilitli olsa da yaşamak.. şimdi bir sevda koşuşturmasından yeni çıkmışken yüreğin.. senle tekrardan arasak o on üçücü ayı birlikte dolaşsak gökyüzünün ince tabakalarında... yine ben olsam bir bakışım ile seni diyar diyar yürüten hoş geldin bir tanem. yüreğime şenlik yaşamıma bereket getiren... sahi ben ne çok sevmişim seni. üç kelimemden biri sen değilsin: üç kelimemin hepsisin .. senin cümlelerin ile konuşup senin gibi susmayı öğrenmek hayata... ve sen yine de hoş geldin.! herşeye ve herkese rağmen :iyiki diyebildiğimin için hoş geldin ne dersin bir gün tüm saçmalıklardan kutulup.! tüm bu garip insan topluluklarından sıyrılıp: gökkuşağının yedinci rengini arar mıyız... hoş geldin yaşşamım ... hoş geldin hayata verdiğim anlamım.. |