ISSIZLIĞIN ÇIĞLIĞI
cam ipliğinden sıkı dokunmuştur
kristal vitrindeki bu loş kadın soğuk tenhalığında kaşları alnının ince bir hayretle sanki donmuştur yansımaları sokağa vurmuştur kafasındaki müstehcen dazlaklığın sedef boşluğunda aralık ağzının sevişmelere çağrısı korkunçtur taşralı bir ’köpek’ buna tutulmuştur simsiyah bir ünlem önünde camların her gece jiletle kazıyamadığın kaç kere kaçırmayı filan kurmuştur çünkü kadınlar gözünü korkutmuştur kraliçesi budur yalnızlığın ürettiği nilüfer iç bataklığının cansız olmasından neler ummuştur ıssızlık çığlığını şehirde unutmuştur |