SilahSilah Yapay bir yürektir cabbar Hani yüreğin yetmez de Takviye olsun diye kan dolaşımına Karanlık bir köşe başında Karanlık suratlı birilerinden Kolayca alırsın üç beş kuruşa "Sonra" Sonrası yürüyüşün değişir önce Bakışların Kabzası meretin Öyle bir otururki avucuna Sanırsın Beraber düştünüz ana rahmine Ve bir gün anlarsın Sen değil O seni yönetmekte "Sen nasıl bıraktın usta" Tanrıya filan inanmazdım cabbar Karaydı gözüm Namlunun ucunda sanırdım aşkı Bir gün Tam yüz elli kişinin En önündekine Nişan aldım asıldım tetiğe "Dann" Herkes yerde Sonra dediler "bir ölü var" Kaçtım tabi Artık ortada -varsay ki- Namlı bir eşkiya dolaşmakta İşin komik yanı Bir allahın kulu da demiyor "Ne yaptın sen" Neyse sonra anladık Kimseyi vuramamışız İnanın mı cabbar Kurşun o kadar insana değmeden saplanmış arka duvara Bu bir Başka bir sefer Üç şarjör boşaldı üstüme Ben dondum kaldım yolun üstünde Sanki Görüyordum sinek gibi yalayıp geçen kurşunu Değmedi hiç biri Üçüncüde Kendi arkadaşlarımı taradım Yanlış istihbarat tabi O zamanlar heron filan nerdee -Gerçi o da bir boka yaramıyor nedense- Birinin bacağında ufak bir sıyrık Sarıldık ağladık sevinçten sonra Vuramadım diye -bir düşünsene- O zaman anladım ki tanrı var Ve seviyor bir de beni Benim sevmediğim kadar Kaldırdım attım denize Dedim ki kendime -Sana tek yürek yeter -boşu boşuna zıplama- İnan bana cabbar -Hayata inan- Tanrı dediğimiz şey de zaten Yaşama tutkusudur Kendisidir ya da yaşamın Ki Yaşam ölümü yener savrulmalar ocak 2012 |