ŞEYH BEDRETTİN-İ SİMAVİYE GAZEL
varsa devran içinde devran
bu devranın devranıyız biz o canlar ki cananından taşra düşmüştür cananıyız biz gönül mahzun ay karanlık yıldızlar gözden nihan olsa da arşı ferşi ışıktan titretecek bir aydınlık imkanıyız biz ince bir yağmura gerçi asılmıştır -serez’in esnaf çarşısı’nda- uzadıkça uzar gölgesi darağacından o asırdan bu asıra şeyh bedrettin-i simavi’nin elhak/devamıyız biz geçer mermi ıslıklarıyla/tek tek vurduğunu dağıtan sunturlu mısralar rediflerin gümbürtüsü akla ziyan tantanalı bir kavganın demek gazelhanıyız biz tohum ağaç ve orman ölümün içerdiği hayat buhara inkilap eden su -iriş dede sultanım iriş- gün bu gün saat bu saat diyalektiğin fermanıyız biz |