Caz Çiçeği
bilinmez, belki son öpüşümdür bu seni
bir kadına bir nehri son ekleyişim bilinmez, bahçene ektiğim son çiçek hırsızıdır bu bomba konmuş tren istasyonlarına arzunun titreyen yollarına son adım atışım, belki bu da bilinmez bilinmez, baharın ensesine bir kuşun ilk kurşun sıkışıdır bu bir kedinin yağmurda ilk yıkanışı bir kadını merdivene ilk benzetişim, sen gidiyorken arka sokak otellerine ilk rastlayışı bir sarayın güzelliğin aynaları tehdit ediyor sevgilim hüzünü unutuşun bu gece, belki sözü edilmez bilinmez, belki yanıbaşımdadır o kaygan sevdan bu şiir kuştüyü elini ilk özleyişimdir senin ( sanki ilk sendin bu kanayan alnıma duran çarpışan gemilere adını verdiğim ilk sendin ardından kırık camlara çizdiğim bir Piaf şarkısı geçerken parmak ucumdan anladım ki ilk sendin caz çiçeğim, nasıl denir içimde çatal mısın bıçak mısın bilinmez ) |