Halâ Koynumda Resmin
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi, rüzgâr gibi konuşurdun yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki çiğdemler güller mor menevşeler açardı Sımsıcak konuşurdun konuşunca Halâ koynumda resmin Dağları anlatırdın ve dostluğu bir ceylan gibi sekerdi kelimeler Sesini duymasam çölleşirdi dünya dağlar yarılır ırmaklar kururdu bulutlar çökerdi yüreğime Halâ koynumda resmin Gün akşam olur elinde kitaplar ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin bir kez bile unutmadın ’merhaba’ demeyi ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin bir dostun vurulduğu gün Halâ koynumda resmin Kaç mevsim kırlara çıkıp çiçekler topladık mezarlar için Belki ürküttük tarla kuşlarını belki kurdu kuşu ürküttük ama aşkı ürkütmedik hiç Halâ koynumda resmin Ve halâ sımsıcak durur anılar sımsıcak ve biraz boynu bükük Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış yasak bir kitap gibi durmaktadır ve firari bir sevda gibi Şimdi duvarlarda resmin. |
Ya görmeyelim diye güzellikleri!
Ya da örtsün diye kusurları...
Kutluyorum.
Saygılar, sevgiler.
Gün eksilmesin pencerenizden.