LÂZIM
LÂZIM
Mevsimler ard arda boşa geçse de, Dal zamansız kışta çiçek açsa da, Ölümsüze sıra gelir kaçsa da Yüce dağım, ayazından ayazım Yârdan ayrı gülmüş göze mil lâzım. Hasretliği koy cebine gizlensin, O yüreğin acın ile közlensin, De gönüle, sevdiğiyle sözlensin Hak bilene bülbül ne de gül lâzım Allah diyen yüreğe bir dil lâzım. Bil ki artık sana koşmayacağım, Fırat gibi kızıp coşmayacağım, Azıp yüreğini deşmeyeceğim, Yanağımdan gel gamzeme düş, lâzım Sana gülden, bana toprak eş lâzım Sandın yetmez tatlı cana eziyet, Anlamışım sevmek değil meziyet Ver toprağa, değilmi bu raziyet ! Gayrı bu bedene ruhsuz can lâzım Dayanılmaz ayrılığa son lâzım. Mevla beni yokluğunla sınadı Edepsizin biri diye onadı Diller de mi azar etsin? Kınadı.. Kol kırıldı , kaftanıma yen lâzım Beden yundu, kefene giyen lâzım. Gideceğin yerde varsa bekleyen Hemi sevip hemi an da yoklayan Sevdasına ayıp eder saklayan Muhammede senin gibi yol lâzım Yaradana bağrı yanık kul lâzım. Bu yokluğum varoluşun içindir Sormayasın neden, niye, niçindir Kıymadığım senin bir tel saçındır Yolum yolum yolarım yâr, kaç lâzım? Seven yare ne baş ne de saç lâzım. Dualarda ara beni demiştim Önce toprak sara beni demiştim Cennetimi az da kala yemiştim Sensiz cennet bahçeleri nem lâzım Kül ettiğim bedene bir gül lâzım. Demire su verip at ateşi hârla Kes odunu ver şeklini hızarla Beden tanışmadan önce mezarla Son ezanla geleceğim, sal lâzım Şu ruhuma bir an önce öl lâzım. Geleceğim bir seherin yelinde En sevdiğin çiçekler var elimde Ve en beğendiğin sözüm dilimde Fildişinden sarayımda ayvazım Yâr, oraya bir ben bir de sen lâzım. Toprak nefes alsın diye baharla Kar yağmadan saban sürülür tarla Kışın ortasından geçtim ya şarla! Bu mevsimde meyve vermek niyazım Ve son sözüm , kalem sazım, kalp kâzım. Seheryeli 13.11.11 05:25 |
harıka olmuş zefkle okudum saygılar