Bol Renkli Bir Olasılık Teorisi
Endişe edilecek bir durum yok
Ufak bir sancı ısırığı sadece Suç bende Hiç gezinmemeliydim masal taklidi yapan aynalarda Ben sanmıştım ki Benim suretlerim ve onların suretleri Belki vazgeçerler puslu davalarından Oysa uyarmıştı beni tarihim Bir labirentin iki kapısı vardır yalnızca Sadece doğuma ve ölüme çıkan Söylemişlerdi Çıkabildiğin kadar Ve çıkamadığın kadar bulursun benliğini Kaç zamandır görmediğim bir rüyamı ziyarete gittim Epey yaşlanmış gördüm Ne sevindi ne sevindi Geleceğimi bildiğinden olsa gerek Elmalı bir yalnızlık yapmış bana Hayal meyal yedik Eski günlerimizdeki gibi Ruhumuzda birikmiş mutsuzluklarımızı içerken Sanki bir sözcük daha atsam düşlerime Taşacak Taşacak da sanki Üstüm başım tenim yanlış olacak gibi Bazen böyle korkutuyor bu kent beni işte Sanki sus-payı veriyor susmam için Bildiklerimi anlatırsam sanki tecrit edilecek tüm kahkahalar Sanki kundaklarından hiç çıkamayacak el bebek kırmızı güller Asla veresiye istemedim beklentilerimi Ama bir gün hiç kalmadığını gördüm tenimde okşanmaların O gün büyük bir soygun yapmaya karar verdim zengin bir düşte Dolunay onca gecenin hatırına omzumdayken Çok zordu Önce kıyısı kanayan bir ırmak ağladı uykularımda Göğsümden aka aka sonra uykumu bir öykünün içinde damarı kesik gördüm ama yine de buldum o düş boşluğumda asılı yarın ağacımı unutulmuş ne kadar dünüm varsa topladım acılarıma çaktırmadan ne kadar güzel kokan anım varsa aşırdım öpeceğim o gölgelere tereddütsüz bağışlayabileceğim bol renkli olasılıklar koparabileceğim yine bir gece umutsuzluklarımı yastığıma dayadığımda kızgın cümlelerin üstünde sakince yürümek harçlıklarımızla aldığımız şekerli sevinçleri başka bir mutsuzluk almasın diye uykularımızın en dibine saklamak onca dul kalmış entrikanın içinde ve iniyor kirpiklerim aşağıya son duyduğum radyodaki o ses : “geçmişten gelen ılık düşlerle birlikte Derinlerimize bolca sır bekleniyor” Gülümsüyor bana dekolte sancılı sevdalım Gözlerinden saydam bir cümle akıyor yanağıma : “biraz yana kay, bana da yer aç uykunda…” Haklısınız İsyankar kalp kapakçığım yeni açık unutmuş kendini... Oktay Coşar |