Çakıltaşı -3-
OLDUM GİTTİ!
Bakıp geçti güzelin birdânesi Yandım dostlar bakın kül oldum gitti Meğer sevdâ pınarıymış hânesi Düştüm kaynağına sel oldum gitti Kulak verdim meşk ederken sözüne Yüreğim eridi işve nazına Taktı beni hasret denen sazına Vurdukça titreyen tel oldum gitti Sora sora haber aldım aslından Öğrendim ki gelir hûri neslinden Türküler söyledi bahar faslından Açmadan kurumuş dal oldum gitti Yıkıldı âniden şu gönül tahtım Geceye eş oldu karardı bahtım Vuslat sahilinde çöktü son rıhtım Dalgaya kapılmış sal oldum gitti Siz siz olun her dilbere koşmayın Ecelsiz öldürür aşka düşmeyin Perişan hâlime sakın şaşmayın Ben çoktan Kederli kul oldum gitti Kederli©Almanya, 05.10.2007 |
Bir görüşmemizde de dile getirdiğim gibi sizin gibi bir kaç tahsili yaşamına sığdırmış, mesleki ve kültürel açıdan kendisini en üst seviyelere ulaştırmayı başarmış bir edebiyatçının "Halk Edebiyatı" ve "Halk Şiiri" konularında ısrar etmesi benim gözümde taktire şayan bir durumdur, zira size de belirttiğim gibi memleketimizde güya"Aydın" geçinen nice cahiller var ki Halk şiirini maalesef "Avam" tabakanın dillendirdiği ve içinde bol acı bulunan çiğköfteye benzetiyorlar.
Şiiriniz billur ırmaklardan akan ve içmeye doyamadığım bir su gibi serinletti şu yanan yüreğimi. Sevdaya ve sevgiliye karşı ancak bu denli nadide bir seslenişle arzı endam edilebilirdi diye düşünüyorum.
Taktirlerimi ve saygılarımı sunuyor, ellerinizden öpüyorum. Sizi izlemeye devam ediyorum, selam ve saygılarımla...