Hüzün vurdu sinemi, gözlerin melülleşen dili!Ne hikmetse Hiç beklemiyordum Zira birkaç gün evvel ziyaret ettiğim diye seviniyordum Refikamı mahzun bırakan lisanını hicran içinde dinliyordum Sevgi ve muhabbetin izlerini gözyaşlarından süzüyordum Fedakarlık adına ne biliyorsam onun şahsında ibretle izliyordum Anne sevgisinin bahşettiği şefkat kitabını şehrediyordum Gelen bir acı haber üzre nedense titriyordum Kayın validem hizmet ehli bir nisa idi Muhabbet ve sadakatin en zarif temsilcisi olan mürebbiye naifiydi Misafir için gönlünü koşulsuz hasreden bir nefesti Her endişesinde umut serdeten deruni bir sezgiydi Rahatsızlanmış, hastaneye kaldırılmış vaktin müşahidiydi Ne kadar sabrı varsa, kanaatin vecdinde ki bir edeb-isakineydi Büyük bir huzur içinde ruhunu teslim etmiş Tertemiz bir kitabın müellifi olarak ömrünü bitirmişti Geriye kalan kim varsa, hicran ve hüznün en bariz sakiniydi Bıraktığı izler kadar umudun halinde ki şevkin dillenen naibiydi Neyi varsa ihsan için bekleyen bir ruhun feyz abidesiydi Kimseyi kırmayan, her nefesin gönlünü alan bir faniydi Dün itibarıyle saat onbir otuzda ruhunu teslim etti Dorst nefeslerin niyazı hepimiz için geçerliydi Mustafa CİLASUN |