HatırlaKandırma kendini şair Akıllan artık Şöyle bir daha bak Yaşadığın hayata Ta eski günleri düşün Masumca düşlerin vardı hani -İyiliğe dair- Çocukça masalların vardı ‘’Bir varmış bir yokmuş’’diye başlayan Seni ilk seven kızı düşün İlk sevdiğin kızı Şeytanı hatırla Ardından gelen ihaneti -Senin ihanetini- Saçma gelmişti hatırladın mı Bir başkasını seviyorsun diye Ne hakkı vardı onca ’ah’a Onca lanete Derken İhaneti gördün Anladın eşeklik yaptığını Yürek nasıl yanarmış gördün Nasıl yürünüp gidilirmiş ardına bakmadan Göz yaşlarını bile görememiştin Bakmıyordun bile Sen ağladığında anladın … Bir kış günü Geç kalmanın korkusuyla Elinde bir adres bile olmadan Koca bir şehirde onu aradın Gömleğinin yakası Açıktı göbeğine kadar Soğuktu –Üşümüyordun- Bir kapıyı çalmıştın ürkerek Sevimli bir ihtiyar Pijamalarıyla karşında durup Vurmuştu suratına gerçeği Sana acıyarak -Altı ay demişti -Tam altı ay oldu evleneli –Kayseri deler- Saatlerce yürüdün Konyak şişen cebinde Acı yüreğinde Sicim gibi göz yaşları yanağında … ‘’Kutsal davalar’’a adadın kendini -Kadın da neymiş derdin -Biz dağ gibi ülkülerin Dev savaşçılarıyız Mavzer nasılda yakışırdı ellerine Ölümün üstüne yürümek Nasılda yakışırdı Kısarak bakardın gözlerini Uzak Çok uzak bir yere bakar gibi Kimsenin adamı olmadın belki Ama sırtına basarak Yükselenler oldu hep Acı acı bakardın arkalarından Yıllar sonra Korku dehşet ve yiğitlik dolu Bir kavganın arkasından Aşkı düşündün yeniden Yorgundun Ve senin gibi düşünmüyordu arkadaşların Sevdin Hesapsız kitapsız demiştin Hesapsız kitapsız seviyorsun diye Seni sırtından vurdu tanıdıkların Dayandın Boyun eğmedin İsyan geldi arkasından Masalları yerle bir ederek Yerle bir ederek kutsal davaları Dirildin yeniden Yeniden sevmeler sevilmeler Geleceğe dair Uydurulan masallar Geleceğe dair Hayra yorulan rüyalar Hatırladın mı ey şair Bir kurşun kalmıştı mavzerinde Bir kurşun atımı uzaktı sabah ... Yıllar ne kadar çabuk Ne kadar çabuk geçti zaman Hala Elinde kandil Sabah ı arıyorsun Yok şair Öyle bir sabah yok Öyle bir güneş doğmayacak bu gezegende Belki Belki Anitta nın laneti Belki Burkay ın kaderi Belki o ’ah’ Kim bilir Eski tanrılar şair Gerçekten Ne tanrılarmış değil mi 2004 antalya |
Hatırladın mı ey şair
Bir kurşun kalmıştı mavzerinde
Bir kurşun atımı uzaktı sabah
...
Yıllar ne kadar çabuk
Ne kadar çabuk geçti zaman
Hala
Elinde kandil
Sabah ı arıyorsun
Yok şair
Öyle bir sabah yok
Öyle bir güneş doğmayacak bu gezegende
Belki
Belki Anitta nın laneti
Belki Burkay ın kaderi
Belki o ’ah’
Kim bilir
Eski tanrılar şair
Gerçekten
Ne tanrılarmış değil mi
.......He valla ne şarimiş onlar öyle yaa... Ama bu işte sen de fena değilsin be dostum.
Okuyorum, okuyorum... zevk alıyor bir daha okuyorum.
......Acaba bu anlama ve yorumlama eksikliğimden mi, yoksa şiirlerini sevdiğimden mi ?
Sen ne dersin buna dost?
......Bu duyguları taşıyan yürek ve böylesi güzel şiirler yazan kalem
sahibini tüm ama tüm içtenliğimle kutluyor, saygı ve sevgilerimi bırakıyorum o anlamlı
dizeler arasına.
.....Sağlıkla kalın, mutlulukla kalın.