GÜN DOĞMAYACAK
Sabahlar sessiz akşamlar ona inat.
Suskun ve sessiz geceler. Bir gün onlarında sahibi olacak. Her kişi hepsinin tadını tadacak. Biriktirdiklerin var ya raflar almayacak. Hayaller mi süsleme artık. Soran olmayacak. İşte o zaman gün doğmayacak. İnadına ben diyeceksin. Sende olmayacaksın. Bir bak o zaman esen rüzgâra. Uzaklardan bir ses bir nem getirecek. Yetişemeyeceksin. Üşüyeceksin. Elini uzatsan tutan olmayacak. Geçmişe bir ah çekecek susacaksın. İşte o zaman gün doğmayacak. Seher yeli derler ya. Hafifçe bedenine esecek. İşte yakaladım diyecek susacaksın. Bir bakraç sıcak su üzerine dökülecek. Zaman geçmiş susacaksın. Hoş susmasan da konuşamayacaksın. Elimi uzatabilsem diyecek. Uzatamayacaksın. İşte o zaman gün doğmayacak. Gelenleri göremeyecek. Gözlerinde gülümseme. Hoş geldiniz diyemeyeceksin. Sarılacak bir bez parçasına bedenin. Karanlık suskun yine yerin. Uzaklardan bir ses ya gel ya gelme diyecek. Bir zamanlar bende sevmiştim diyeceksin. İşte o zaman gün doğmayacak. Onun sesimi yok diyeceksin. Unutmuşsun ya çağırsa da gidemeyeceksin. Sende kendinlesin. Ver cevap verebiliyorsan. İkilem içindesin. Bir kol iki yerden kırılmazmış derler ya. İkinci sefer kırsan ne olur. Zaten karanlık senin için. Bilsen de bilmesen de ne fayda artık. İşte o zaman gün doğmayacak. Mehmet Acet. |