Aşık ile Maşuk
Âşık olmuş bu gönül, Maşuk’a gitmek ister,
Aşk oduyla tutuşup harında tütmek ister. Dayanılmaz olsa da, eriyip bitmek ister, Bu ilahi sevdayı, kalp ile görmek gerek, Âşık ile Maşuk’un sırrına ermek gerek... Sevgi üzre yarattım, kulum beni sev dedi, Bundan böyle mekânım, göğsündeki ev dedi… Kâinatı sığdırdım, gönlün sanki dev dedi, Bu dev küçülmesin, değerin bilmek gerek, Âşık ile Maşuk’un sırrına ermek gerek... Mevla’m der ki ey kulum, engelleri kaldırdım, Senin için âlemi, “Ol” deyince oldurdum… Her iki cihanı da, nimetlerle doldurdum, Verilen nimetlerin, şükrüne varmak gerek, Âşık ile Maşuk’un sırrına ermek gerek... Kim can verebilir rahimdeki katreye, Kimliğini gizledim bedeninde hücreye, Silemez kimse onu kazıtsan da sitreye… Bilen var mı ilmini, herkese sormak gerek, Âşık ile Maşuk’un sırrına ermek gerek... Biliniz ki hayatlar gündüz ile gecedir, Eşrefi Mahlûk olan her varlıktan yücedir. Neden yaratmış Mevla’m, asıl gaye nicedir? O niceyi bulmaya, düşünüp durmak gerek, Âşık ile Maşuk’un sırrına ermek gerek... Cümle âlemler için hem Rahman’dır hem Rahim, Unutma sen Şahan’ım, O’ki en büyük Hâkim… Bizlere gösteriyor, bul Sırat-ı Müstakim, Gösterdiği bu yolu, özünde bulmak gerek, Âşık ile Maşuk’un sırrına ermek gerek... MEHMET ŞAHAN 02.12.2011-İSTANBUL |
Onlar yaradılışın gayesini anlayanlar.
Gönlünüz dert görmesin.
Selamlarımla.