KÜLLERİNDEN DOĞMAKSA EĞER
Hafızası körelmeden toplumda bireylerin,
tepkilere kapanmadan kapılar, duyarsızlık illetine saplanıp bulaşmadan, vicdan denen terazinin şirazesi şaşmadan. Kim başardı bizden başka küllerinden doğmayı, yarınları sakınarak kendi nefesinden, tarihin sahnesinde kim aldı yerini söylesene yeniden. Kan ve cehalet güdümlü bir siyaset, kör inadın kuyruğuna takılırken, buz konmuşken yüreklerin yerine, ihanet döküyorken kandildeki ışıklar, çalındıkça kafaların içindeki tamtamlar, beyinlerde uğuldayan yalanlar. Ağaçlara yürüdüğünde su, barışınca doğa ile cemreler, mevsimler uyanınca bir ılıman sevdaya, kutsanmış aşklara yanaşınca duygular. Delikanlı çağlarda değmeden eller ellere, öncesinde yurt sevgisi düşmüşken gönüllere, bir gençlik tükenmiş göğsünü gere gere direnmiş direnmiş direnmiş işgallere... (19-20) Mart 2011 |