KIRMIZI...
KIRMIZI’YA...
Sağır bir geceye asıyorum ceketimi Çoğul türküler doluyor apansız gözlerime Bir ağıt yakılıyor her vuslatın ardından Ağıtlar ki onlar benim çoçukluğumun sesi. Kelimeleri asıyorum bir bir dudaklarında Dişlerimle kanatıyorum en uysal acımı. ’’Artık gitmek gerek’’ diyorsun sen en yalın halinle Göçlere katık yapıyorum bu müthiş sancıyı KARABACAK |