BURUŞUK MENDİL
//Eskiden sanırdım ki sen barışın yelisin//
Esrarengiz halinle bilemem hangi bey’in Ayakaltında gezen uşağının elisin. Yan gelerek yatışın yapmaz ki seni sayın Bilirim bu diyarın en meşhur tembelisin. Bak taşlar bile senden faydalıdır, bir düşün; Mezarda kemiğini sızlatırsın ölmüşün. Boş yere hayra yorma, rahmani değil düş’ün. Bir virane binanın nem alan temelisin Taş taş üstüne konur oluşur sağlam duvar Bazı taşlar belgedir, müzelerde kaydı var Bazısı da mezarda, mevtaların adı var Sen taş dahi değilken ne çok debdebelisin Kılığın kıyafetin her dem üstüne uyar Sözlerin uçuk kaçık gözü pek güzel boyar Tanımayan şaşırıp, belki adamdan sayar Sen bizim memlekette miladın evvelisin Aşağılanmak sana zevk verir akabinde Onursuzca yaşarsın sığındığın kabinde El uşağı birinin ceketinin cebinde Kullanarak attığı buruşuk mendilisin //Sen zehirli yılanın çift çatallı dilisin// NİLÜFER SARP________28.KASIM.2011 |
Onursuzca yaşarsın sığındığın kabinde
El uşağı birinin ceketinin cebinde
Kullanarak attığı buruşuk mendilisin
//Sen zehirli yılanın çift çatallı dilisin//
Düşündüren dizelerdi...özeldi...tebriklerim anlamlı yazan kaleme, sevgilerimle...