VE BEN GÜLÜŞÜNÜ İÇERDİM...Sen gidince durmazdı zaman Eksilirdi sayısınca kumların Eksilirdim Bir gölge daha düşerdi haresine gözlerimin Bir bulut olurdu ardınsıra yağmur yüklü kalan Ve ben gülüşünü içerdim eksildikçe zaman Her mevsim açmazdı güller Kızartıp çiğ damlası yanaklarını İllaki Temmuz İllaki gözlerimin ağladığı zaman Çözülürdü dizlerimin bağı – kesilirdi derman Ve ben gülüşünü içerdim eksildikçe zaman Düşlere dizerdim ümitleri Besleyip anıları Bir mavi Tuna bir uzak gece bir büyülü an Beklerdim en uzun yerinde zamanın Eksilirdi gece kirpik uçlarından Ve ben gülüşünü içerdim eksildikçe zaman Sen gidince uzardı yollar Bir çiçek daha solardı bıraktığın yazda Vuslat bilmezdi güneş Ve kanardı zaman Gül kırmızı ufuklarda eksilirken yaz Değişmezdi dudaklarımda hep aynı figan Ve ben gülüşünü içerdim eksildikçe zaman Sen içine akıtırdın ırmaklarını Derinlerdeydi incilerin Saklardın saklanırdın çölde kum tanesi Ben aysız gecelerde aşkından kör Arardım parmak uçlarımda sevdadan fener Yanardım yanardı gece vermezdi aman Ve ben gülüşünü içerdim eksildikçe zaman Eksilirdik sayısınca gündüz ve gecelerin Her yeni günle Biraz daha çalardık mutluluklardan Kalplerimizde sabırlı ve kör bir iştiyak Kendimizi yerdik - eksilirdik Zaferlerden sayarak Gözlerimizde çıldırırdı şahidimiz an Ve ben gülüşünü içerdim eksildikçe zaman Şimdi uzak bir yerlerde iki ufarak toprak Uzanıyor içindeki rüyalara bakarak Birdirbir oynuyor ellerimizde karıncalar Rüyaları ayıklıyor eprimiş zaman Yaşanmış - yaşanmamış - hiç kurulmamış olan Ve ben gülüşünü içiyorum yine eksilirken zaman! ElçiNSevgİ/ Ağustos 2011, Ankara |
iyi bir kalemşör daha
yüreğinize sağlık
kaleminiz daim olsun :)