Mutluluk Sanatı
-- Tozlanmış ve hasrete adanmış aşk defterinden---
Mutluluk sanatıydı acılara inat gülebilmek. Sekerat vaktinde bile aynı sevdanın nefesini çekebilmek. Sen Meriç nehriydin ben ise Gediz. Denizlere aktıkça büyüdü içimizdeki sevgimiz. Bereketti soframızdaki bir dilim kuru ekmeğimiz. Umutla gökyüzünün mavisine kanatlandık. Dikenlere aldırmadan ölümüne sevdalandık. Geceden yıldız çalarken yakalanıp tutuklandık. Bazen susadık, yağmurlardan mutlulukları içtik. Karanlığı yırtıp yıldızlarda yaşamayı seçtik. Mevsimsiz açan hazanları ellerimizle biçtik. Leylak’ları , lale’leri bir nakış gibi yüreğimize dokuduk. Hayat yokusunda yorulsak da aynı nefesi soluduk. Baharlarda nazenin tomurcukta filizlendik. Izdırap’a gögüs gerip tek yürekle sevdaya kenetlendik. Ölümüne yaşarken isimlerimizi baharlara mühürledik. Pembe umutlarımızı kırlarda uçurduk. Hayat mektebinde acıya rağmen sevdayı okuduk. Her sabah cig tanesi misali güllerin dalına konduk. Rüzgara karışıp mutluluk diyarlarına estik. Çöllere umut çiceklerini ellerimizle ektik. Ayrı bedenlerde yaşasakta ; aslında biz tek yürektik. Mutluluk sanatıydı delicesine sevebilmek. Aynı gözde aglayıp aynı sevdada gülümseyebilmek . 13 Kasım 2005 |
yüreğine kalemine sağlık güzel çalışma tebrikler