Aklımın çocuklarıKendi boşluğumda Yok olur giderim guruptan daha kızıl Düşer içimden yağmurlar San baharlardan ayrı Uçar göçmen kuşlar misali Sıcak iklimlere aklımın çocukları Ne halkalı şeker kalır ellerimde Cemresi geç gelmiş toprağım kendime Ulaşılmazdan sıratlar kurulur Her geçişte düşerim ateşine nefsimin Yandıkça soğutur bir umut bedenimi Kor nedir ki içimdeki közlenmiş yaralara Ses verirken sokaktaki diğer çocuklar Hep körebe gözlerim duvarlarında Viran kirli boyalar sürülür alnıma Avuçlarım siler terli ateşini Yinede koşarım panayır meydanına Çocukça izler kocaman bedenimden sarkar Büyümekten usanmışlıklar dizlerimi kanatır Her defasında usanmam yinede içerim Usanmam düşmekten geçerim yinede sırattan Her gün batımında başım düşmeden yastığa Kurduğum bilmem kırk küsur mahkemenin Mübaşiri aklım O söyler ben bozarım günün hesabını Bozdukça alazlanır içimin közleri Yandıkça üşüyen yanlarımı ısıtırım inatla Eğlensin diye masallar uyarlarım aklımın çocuklarına Ninniler söyler dilim Uyuruz zamanın koynunda … |