Gel Hadi Gel...Sorma… Bilirim de; isyanda şimdi düşüncelerim, Deme bana; yokmu söylenecek söz, Kalmadı; yüreğime hapsoldu cümlelerim. Bilemem… Görürüm de; çekilmiş kapkara perde, Görmez oldu şimdi gözlerim. Azaldı; Bozkurt bakışlarımda ki ferim. Çağırma… Alırım da; bükülmez bileğime vuruldu prangalar, Üst üste, kilit kilit kelepçe. Kalmadı sabır’ım, kalmadı; tükendim iyice. Ağlama… Sorarım da; karmakarışık olmuş her şey, Doğru yalnış dönmüş bilmeceye. Akar durur oldum; gündüzden, kapkaranlık geceye. Kızma … Yolarım da; dikenler sarmış dört bir yanımızı. Kahpe namlulara inat, zırh olmuş göğsümüz. Bilirim; düşen her tetik,acıtır canımızı. Örerim… Kararım da; birlik denen çamuru. Fırınlarız tuğla tuğla, ateş dolu yüreğimizde. Çelikleşir toprak ana; Türk’ün közünde. Koşarım… Salarım da; koç yiğitlerimi kahpe dölüne. Dönmesin vatan kan gölüne. Korkumuz ondan, ondandır çekincemiz biline. Taşarım… Dolarım da; derya olup, boğazına kadar itlerin. Bilirim masumlarım, canlarım var benim. Boğarım; düşünmem, alırım canlarını hainlerin. Görüyorum… Beklenenim, bilirim! .. Gelirim de; koskoca duvar ördüler aramıza, Çin Set’i gibi önümde, tırmanmama engel. Yıkalım duvarları birlikde; Gel, hadi gel… Erdinç Sert |